31 Aralık 2010
METALLICA - SAD BUT TRUE
Hangi cümleler anlatabilir ki 2010 yılını, hangi anlam yerini bulur, hangi ifade yaşananlar kadar dolu olur ??
Aşağıya kronolojik bir sırayla yazacaklarım normal süregiden hayatımdan ziyade iç dünyamın kelimeleri. Yoksa ben yine bütün hayatımın odağına oturttuğum Kızımla eksiksiz ve mükemmel bir yıl yaşadım. Ama onunla ilgili detayları 1.Oda da yazacağımdan, burada sadece 7.oda kelimeleri olacak..
Ocak 2010: İtiraflarla geçen Ocak ayının sonuna doğru bana "sana ait her şey beni ya yıkıyor, ya yakıyor, gel!" diyor, ve çağrısını ikiletmeden kendimi yollarda buluyorum. Tam bir düşüş yaşıyorum bir düşün içine. Ayaklarımın yere kesinlikle basmadığı, şokun içinde ilerlediğim bir yolculukla Ocak ayının son günü kavuşuyoruz yıllar sonra birbirimize! Bir ayı birlikte bitirirken, yeni bir ayı birlikte karşılıyoruz..
Şubat 2010: Yeniden doğmuş gibiyim, geçmişimde kalan tüm sorular nihayet cevaplarına kavuşmuş, tüm taşlar yerlerine oturmuş ve tüm kavgam bitmiş bir halde başlıyorum yeniden hayata.. Şok devam ediyor. Geçmişe dair itiraflar bitiyor ve artık hayatımı sadece sevda sözleri kaplıyor.. Tüm anlarımı boşluk bırakmaksızın dolduruyor.. Hayal edemeyeceğim kadar güzel.. Palahniuk’un Güncesini okurken bunca sarhoşluk içinde yazmaya karar veriyorum. Ve kitabıma başlıyorum.
Mart 2010: En büyük hayallerimden biri olan Rammstein’ın Türkiyeye geleceği haberinin tarifi imkansız mutluluğuna, konsere onunla birlikte gidecek olmamın şoku ekleniyor. Herşey rüya gibi. Rüyalar bile bu kadar güzel olmaz ki ! "eksikliğinin telafisi yok, sensiz yaşamam!" diyor sonra .. ben hala bir düşün içinde..
Nisan 2010: Her haftasonum yolculukla geçiyor sanki. İlk haftasonu İstanbula kardeşime gidiyorum. Festival kapsamında Beyoğlunda ve sinemalarda geçiriyoruz tüm haftasonunu.. Bir diğer haftasonu ailece Erdek’e gidiyoruz. Müthiş huzurlu bir bahar havası hepimizin içinde. Ve Nisanın son günü yine nefessiz bir heyecanla Ona gidiyorum. Hayatımı güzelleştiren, ruhumu iyileştiren Ona.. Yine bir ayı birlikte bitirip, yeni bir ayı birlikte karşılıyoruz.
Mayıs 2010: Onunla geçen 3 gün ve paylaşılan onca şeyin güzelliği sarhoş ediyor.. Kardeşimin ilk filmi vizyona giriyor ve hatta ben de filmi sinemada elele Onunla birlikte izliyorum.. Mayıs ayının bana yaşattığı bunca güzellik yetmiyormuş gibi Çocuk’tan gelen bir paketten hayatımın en güzel armağanı çıkıyor: Yedinci Oda... Evet evet ben artık kesinlikle mutluluk sarhoşuyum. Ağzım kesinlikle kapanamıyor.
Haziran 2010: Bütün bir ay kaos ve korkuyla geçiyor.. Ama her şeye rağmen, her riski göze alıp buluşuyor ve Rammstein ın karşısında birlikte sarhoş oluyor, birlikte böğürüyor, birlikte büyüleniyoruz.. İkimizin de en büyük hayallerinden biri gerçek oluyor.. Sonisphere Festivali ve benim enlerimin yaşandığı gece.. 2010 un en mutlu olduğum anlarından biri: Bütün stadyum susmuş.. Gecenin zifiri karanlığı.. Karşımda en sevdiğim ses Fruhling In Paris i söylüyor, yanımda en sevdiğim adam bana sarılmış, kulağıma beni çok sevdiğini fısıldıyor.. Ve 2010 un en mutsuz olduğum anı, canımın en acıdığı, içimin söküldüğü, hani fırtınalı bir yağmurun yağdığı an.. Zorunlu Veda.. Sarsıcı bir Kopuş..
Sonraki günlerde Onsuz devam ettiğim ve büyük devleri izlediğim konserlerle kuyuya düşmekten kurtuluyorum.
Temmuz 2010: Haziran ayı öyle sıkıntılı geçmiş ki, bu ay rahat nefes alıyorum.. Yıllar sonra bu en büyük hikayeme nokta koymuş olmanın huzuru mu, yoksa güçlü bünyemin yeniden o kuyuya düşmemem için bana oynadığı bir oyun mu bilmiyorum ama bu ay sakinliğin, dinginliğin ve huzurun ayı oluyor.. Erdekte kendi evimize taşınıyoruz ve o muhteşem balkonun huzuru ile yolculuklarım sayesinde normal hayatıma geri dönüyorum.. Mel’e günlük şeklinde mektup yazmaya başlıyorum. Bir zaman öldüğümde bu mektuplaşmamız sayesinde bile ünlü olabiliriz :)
Ağustos 2010: Artık hayatımda onun hiç olmayacağını kabulleniyorum biraz daha. Acı içime işlemiş kalıyor orada. Bana eksikliğinin telafisi yok diyordu ama onun eksikliğinin de asla telafi edilemeyeceğini anlıyor ve sessizce kabulleniyorum. Onu daima özleyeceğim.. Mel sayesinde kendimi sanatın daima içinde tutabiliyorum. Farkında değil ama bana büyük bir destek sağlıyor.
Eylül 2010: Mayıs ayında hayatımın en güzel armağanını veren Çocuk Eylül ayında da hayatımın en eğlenceli, en çok güldüğüm tatilini yaşatıyor bana.. İnsan gülmekten yorulur mu? Yoruluyorum. Yüz kaslarım ve karın kaslarım iflas ediyor. Asu ve Çocuk sayesinde günlerce nefessiz gülüyorum. Çokça fotoğraf da eşlik ediyor Kaz Dağlarının o eşsiz güzelliğine..
Ekim 2010: Kardeşim Altın Portakala jüri seçiliyor, hatta televizyona çıkıp ödül veriyor, onu orada izlemek muhteşem bir gurur. Ardından benim iki fotoğrafım Fotoğraf Günleri kapsamında sergileniyor. Ve onun da ardından Hüseyinin deyimiyle BURFOT’un Aykırı Fotoğrafçısı olarak ilk kişisel gösterim gerçekleştiriliyor. Heyecan, mutluluk, coşku ve gurur ayı gibi ekim..
Kasım 2010: Bir kadının daha çok para elde etmek uğruna, beni hiç ilgilendirmeyen bir savaşın ortasına beni de çekmesiyle birlikte birden ateş topu haline geliyorum.. Hayretle, şaşkınlıkla izliyor, eski sıkıntılı günlerimi hatırlıyorum. Kalitesiz insanlardan uzak durmaya çalıştıkça, sanki onlar gelip yakalıyor beni. Kendi kalitesiz ağızlarını, benim burnumla dudak aramdaki mesafeye bulaştırıyorlar. Ama bu olaydan bile beni daha güçlendirecek bir şey çıkarıyorum. Eski bazı olaylara artık dışarıdan bakabildiğimde aslında tam olarak kapatmadığım bir defter kaldığını görüp, kapatıyorum. Bütün arkadaşlarım yanımda ve ben hepsini seviyorum. Ömürün kelimeleri yeniden hayatıma giriyor, güç veriyor, içimdeki yazma aşkını tetikliyor farkında olmadan, ona da minnet duyuyorum.
Aralık 2010: İş yoğunluğunun hakim olduğu bir ay aralık.. 2010 un tüm yaşananlarının ve tükenenlerinin yorgunluğa dönüştüğü ay.. Silkeleniyorum.. Yeni bir yıla, yeni bir hayata hazırlanıyorum.. Üzerimdeki ağır yaşanmışlık kokan bütün ölü topraklarından kurtuldum çünkü.. Bir gece, bir deniz kenarı, bir iyi insan ve suyun sesini dinlemek bile toprağın altından yeni çıkmış bana umut aşılıyor. Ben hayatı hep sevdim zaten.. Ve hayat hep benim içimdeydi.
Evet en kısa şekilde özetleyebildiğim hali bu 2010 yılının..
Çok fazla yaşanmışlık ve çok fazla en var gördüğünüz gibi..
Ama en ilginci ne derseniz. Acısız mutluluk olmaz derlerdi de bu kadarını düşünemezdim.. Bir insan bundan daha büyük bir mutluluk olamaz dediği aynı anda acıdan da kıvranabilir mi?? Evet. Hayat bana 2010 yılında bunu öğretti. Gerçekten de mutluluk ve acı duygularının en uç hallerini aynı anda aynı kişiyle yaşayabiliyormuşsunuz.
Neredeyse yıllardır hayalini kurduğum her şeye fazlasıyla ulaştım bu yıl. Ona kavuşmaktan tutun da Rammstein ı canlı dinlemeye kadar, elimde Yedinci Oda adıyla bir kitap tutmaktan tutun da kişisel fotoğraf gösterime kadar..
Yılın sözü olarak Out Of Africadan bir sözü seçiyorum: Tanrı bir insana ceza vermek isteyince, dualarını yerine getirir. Benim bütün dualarım fazlasıyla gerçekleşirken bu yıl, hepsinin içine sağlam acılar yerleştirilmişti.
2011 de gerçekten bir duam yok artık..
Sevdiğim herkesin sağlıklı olması gibi genel bir istek dışında bir tek dileğim bile yok.
Sadece şunu söylüyorum: 2011 bana her ne yaşatacaksan, buyur bekliyorum.
Çünkü 2010 yılı bana geçmişte açık kalmış bütünnn defterlerimi kapatma şansı verdi. Ve ben de eskiye dair ne varsa bitirdim.
2010 un en güzel şeylerinden biri arkadaşlıktı, dostluktu. Çok sağlam arkadaşlarım olduğunu gösterdi bana bu yıl. Daima yanımda olacak, ne zaman yorulsam bana tutunmam için kolunu uzatacak, ne zaman acıksam bana yemeğini verecek dostlarım. İnsan her zaman yanında oldukları için bazen farkedemiyor dostlarının değerini. Ben bu yıl çok sağlam hissettim yanımdakileri. Onlar kendilerini biliyorlar. Sizi Seviyorum.
Yazım için seçtiğim fotoğrafım, Eylül ayındaki en eğlenceli tatilimden gülmelerin arasında Çocuk un yakaladığı bir enstantene.. Yılımı eğlenceli bir fotoğrafla kapatmak istiyorum.
Ve yazım için seçtiğim şarkı, Metallica konserinde en en en eğlendiğim, bağıra bağıra eşlik ettiğim, sonrasında da tüm yaz kulaklarımdan hiç eksik etmediğim, bütün yaz yürüyüşlerimde vücudumun ritmine karışan şarkı.. Müzik ve ses beni sürüklerken şarkının sözleri mi?? Öyle bir sözler varmış ki, İki yarımın yıllar sonra birbirini bulup kavuşması ve ardından yine tehditlerle mecburen sarsıcı bir kopuş yaşamasının üstüne benim ağzımdan dökülmüşçesine örtülü kelimeler..
ACI AMA GERÇEK
Hey, Ben senin hayatınım
Ben seni buraya getirenim
Hey, Ben senin hayatınım
Ben umursayanım
Onlar ihanet ederler
Ben senin tek gerçek arkadaşınım
Onlar ihanet edecekler
Ben sonsuza dek oradayım
Ben senin rüyanım, seni gerçek yapan
Senin gözlerinim çalman gerektiğinde
Senin acınım hissedemediğinde
Üzücü, ama gerçek
Senin rüyanım, zihni sapmış
Gözlerinim, sen uzaktayken
Acınım sen tekrar öderken
Biliyorsun, üzücü ama gerçek
Sen!
Maskemsin, Örtümsün, Barınağım
Sen!
Maskemsin, Sen suçlanmıs olansın
Yap, İşimi yap, Kirli işimi yap, günah keçisi
Yap, Benim işimi yap, Çünkü sen rezil edilmiş olansın
Ben senin rüyanım, seni gerçek yapan
Senin gözlerinim çalman gerektiğinde
Senin acınım hissedemediğinde
Üzücü, ama gerçek
Senin rüyanım, zihni sapmış
Gözlerinim, sen uzaktayken
Acınım sen tekrar öderken
Biliyorsun, üzücü ama gerçek
Senin nefretinim
Sevmek istediğinde nefretinim
Öde, Faturayı öde
Öde, çünkü hiç birşey adaletli değil
Hey!
Senin hayatınım, Seni buraya getirmiş olanım
Hey!
Senin hayatınım, Ve artık umursamayan
Ben senin rüyanım, seni gerçek yapan
Senin gözlerinim çalman gerektiğinde
Senin acınım hissedemediğinde
Üzücü, ama gerçek
Ben senin hakikatinim, yalan söyleyen
Senin sebebinim, bahanen
İçindeyim, gözlerini aç
Ben, senim
Üzücü, ama gerçek
26 yorum:
Çok dolu dolu geçirmişsin sen de 2010 yılını.. her şey var içinde.. başarı, kutlama, sevinç, hüzün.. her şey işte. :) Güzel yazı. Umarım 2011 yılın hepsinden daha güzel geçer.. mutlu yıllar..
koca bi tebessüm ve diken diken olan tüylerimle okudum yılını :) yaşamıştım zaten seninle senin kadar üzülüp senin kadar sevinerek :) ama sen hep güzel ve güçlüydün herzaman ki gibi ve herzaman olacağın gibi.
benimde bi garip geçti 2010 um :) düğünüm ertelendi biraz daha büyüdüm birazda daha iyi tanımayı öğrendim insanları VE seninle daha iyi sıkı dost olmayı seni seviyorum 2011 de beraber ve mutlu,sağlıklı,eğlenceli geçsin..
2010 U bu kadar açık özetleyemedim ben..ama çok benziyormuş onu gördüm..
2011 hepimizin yılı olsun ..mutlu ol güzel kadın..
Gerçekten de dolu dolu hem de çok dolu bir yıl yaşadın. sanki 2010 yılının içinde yok yoktu. hayatta en çok istediğin şeyleri yaşadın. gerek üzüldün gerek sevindin ama çok güzel duygular yaşadın onu gözlerinde hep gördüm, seninle birlikte gerek üzüldüm gerek mutlu oldum. her günüm sana şaşırmakla geçti:)
umarım 2011 sana aşk, sağlık, para ve huzur getirir bence bu kadarını da hak ediyosun değil mi:))
iyi ki varsın iyi ki dostumsunnnnn
umarım 2011 i de hep beraber geçiririz :)))
daltonlar misali:)
Benimde 2010 yılım hep enlerle geçti...Çok şey yaşandı bu yıl çok ağladım, çok güldüm, uzun süredir hayal ettiklerimi gerçekleştirdim.2010 yılı yazını okurken yakın takipçin olduğumdan:))hatırladım hepsini ama kronolojik olarak okuyunca ne çok şey yaşamış FATOŞ diye düşündüm gücüne ve yüreğine hayranım..2011 Buyursun gelsin....Sağlıklı bir yıl dilerim. SEvgiyle kal...Sevinç
Kendini tanımayı biliyorsun. Acıyı da reddetmeden kabulleniyorsun, soyunu ve dermanını.
Kronolojik sırayı okurken bir hikaye okudum sanki :)
mutlu bir yıla 7. Oda...
inişli çıkışlı bir yıl olmuş, eminim daha da güçlenerek 2011'e giriyorsundur :) mutlu yıllar
iyi seneler canım benim :))
Gözlerimizin gördüğü, ruhumuzun sardığı her duyguyla geride kalan herşeye ardımızda bırakıp ve yeni gelecek olanlarında huzurlu olması dileğiyle. İyi seneler.
Yüreğinin huzur bulduğu.. yüzünün hep güldüğü, düşlediğin gibi bir yılın olsun.. hep gül...
Yeni yılını kutlar, sağlık, mutluluk ve fotoğraf dolu günler dilerim...
Mutlu Yıllar :))
Yeni yılınızı en içtem dileklerimle kutlarım. Gerçek ve yalansız bir aşkla geçmesini dilerim. Nice yıllara.
yeni yılda tüm umutlarının gerçekleşmesini dilerim. mutlu yıllar
BİLGE
2011 yılında yanımdaki sen ol. O senin evindeki küçük melekler sonsuza kadar mutlu yaşayın. Seni gerçekten sevmeye başlayan adam :)
ağız dolusu bir yaşamak hali, yürek dolusu bir sevmek...
dilerim hiç eksilmesin yüreğince yaşamak...
Görüşemedik, görüşemedik, görüşemedik.
Ama unutmadım!
Sesini açmayı unutma !
http://www.dancingsantacard.com/?santa=876461
Aşka duyulan özlem sona erer umarım. Ben özlemeye devam ediyorum. Aklımdayken seni özledim.. :)
hayatın yeni yılda mutlulukla dolsun. güzel kareler çekip güzel yazılar yazasın.:)
I Wish a "HAPPY NEW YEAR 2011" My the God bless you & family.
2011 için bir duam yok demişsin ama ben sana dilediğin gibi yaşayacağın, en az 2010 daki kadar mutlu olacağın, heyecan ve kahkahadan ağzını kapatamayacağın bir yıl daha (ve yıllar) diliyorum :) sevgilerimle..
2010 yılı senin için çok süprizli ve hayatındaki pek çok düğümün çözüldüğü bir yıl oldu.1.oda'n hep huzurlu ve güzel 2011'de 7.oda'da huzurlu bir yıl geçirmeni diliyorum.
Güzel arkadaşım, sana 2011-de sağlık ve mutluluk dolu bir yıl diliyorum.
İnşallah müzik, kitap, şiir, fotoğraf, AŞK ve en önemlisi ÖYKÜ dolu bir yıl yaşarsın.
2010 şimdiye kadar benim yaşadığım en güzel yıl oldu.
En inanılmaz hayallerim gerçekleşti,
kendimi dünyanın en mutlu insanı hissettim.
Bundan sonrakı yıllar nasıl olucak bilemem ama
şimdiyedek hiç bu kadar mucize dolu bir yıl olmamıştı bende...
hani kime anlatsan inanmaz, olamaz böyle birşey söyler...
Yılımın tümcesini seninle paylaşmak istiyorum:
UYDURMA OLASILIKLARI DİKKATE ALMAK ZORUNDA,
OYSA HAKİKAT ZORUNDA DEĞİL.
(Mark Twain)
Seni çok seviyorum Fatoş :)
hep var ol, hep varlığınla sevindir.
Sabina
Sana ait ikbinonun bütün güzelliklerini, üzüntülerini, artılarını, eksilerini alt alta ya da yan yana koyup toplayınca farkettim ki brüt olarak mutluluk net olarak sen kalmışsın elde yine.. Sana ait ikinbinonbirde de yine sen kalacağın gibi..
Vakit öyle garip bişey ki, herşey onun istediği gibi. "Vakit" bence mutsuz bir kişi. Çünkü güzel olan zamanlar çabuk bitiyor, ama çekilmez olan dakikalar bile geçmek bilmiyor. işte Vakit kıskanırken o güzel anları, evet çabuk geçmişti. Vakit yine kazanmıştı ama onunda unuttuğu bişey vardı. Ne mi ? o anı yaşayanlar bilir bunu zaten.
Ve seni ufacık bile mutlu edebilmek mutlu ediyorken, böylesine kocaman! :) mutlu edebilmenin sevincini sen düşün artık.
Ve şimdi elimde üstümde senin sürprizin var. Uzun uzun bişey yazmama gerek yok dalgın bayan, çünkü ne varsa "sen".
"İnsanlarla yüz yüze konuşarak her sorunu halledebilirsin;
Ama bazı insanlar gelir önüne, hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin..." P.Neruda
2010 özetini okudum da şimdi...
Yaz geldi aklıma, mektup yazmayı ve mektubunu okumayı özledim... İyi ki varsın!
Yorum Gönder