15 Kasım 2006

sancılı ilk günler..


evet.. yeni hayat..
yeni hayat 10 günü tamamladı..
her büyük değişim gibi.. bu değişimin de sancılı anları epey fazlaydı bu ilk günlerde..
biten on yılın yarattığı alışkanlıklar ve on yılda oluşturulan yaşam biçimi bir anda değişince pek de kolay değil tabi ki adaptasyon süreci..
üstüne üstlük siz yeni hayatınızı kurmaya ve şekillendirmeye çalıştıkça, bunu kabullenemeyen aileniz sürekli sorun çıkarır..
kendi değişimlerinizin sancıları bir yandan sizi sarsarken, bir yandan da onlarla uğraşırsınız..
önce verdiğiniz kararı desteklemezler, desteklemedikleri için birsürü rest çekme, psikolojik baskı ve sorgulama başlar..
siz sorgulamalardan bunalıp isyan edersiniz sonunda..
bir anne baba, çocukları ne yaparsa yapsın arkasında olmalıdır, çocukları onların istemedikleri bir karar verdiğinde de arkasındadırlar, sadece onların istedikleri gibi yaşadıklarında değil..
ama.. ama işte..
bunları yüzlerine haykırdığınızda.. geçici bir şokla kabulleniyor gibi olurlar.. ve arkanızdaymış gibi davranmaya başlarlar..
ama durum daha da beter olur bundan sonra..
çünkü arkanızda olmak ile hayatınızı yönetmek kavramlarını karıştırıp; arkanızda olduklarını söyleyip, hayatınızı planlamaya başlarlar..
siz zaten sancılarla uğraşıp sakin kalmaya mantıklı davranmaya çalışırken bunu görünce iyice çileden çıkarsınız..
ve bir daha isyan edersiniz..

en zor dönem şu anda yaşanmakta herkes açısından..
ama en zorunu olayın iki başkahramanı yaşamakta aslında sancıların..
ve etrafındakiler de bu iki insana yardımcı olmak, destek olmak yerine daha da fazla sorun çıkartıp bunaltırlar..

oooff of..
hayat bazen gerçekten zorlu duraklara uğruyor..
karnınıza ağrılar girip kıvranıyorsunuz bazen yerde..
okuduğunuz onca şey, bildiğiniz onca şey hiçbiri işe yaramıyor..
oysa biliyorsunuz..
ama bazen sanırım yerde kalıp dinlenmek gerekiyor aslında ama buna da kimse izin vermiyor..
zaman geçecek.. ve her şey daha güzel olacak diyorsunuz.
buna inanıyorsunuz da..

yıllar sonra yalnızsınızdır evinizde..
yapmak istediğiniz pek çok şey vardır..
hepsini büyük bir keyifle yaparsınız tüm bu sancıların arasında aslında..
ilk defa.. yıllar sonra ilk defa kendinize bir akşam kahvesi yaparsınız..
sadece kendinize!!!
bu tuhaf gelir.. "sadece kendinize bişey yapmak" kavramı yenidir zira..
tek kişilik su koymayı bilmezsiniz mesela ısıtıcıya..
hatta cezvede hiç tek kişilik türk kahvesi pişirmemişsinizdir..
ya da tek kişilik çay demlememişsinizdir..
sonra garip bir acelecilik vardır içinizde..
sanki bu yalnızlık geçici bir süreymiş, biraz sonra yine birileri burnunu sokacakmış hayatınıza diye anlamsız bir panik vardır içinizde..
bu yüzden daha hızlı okursunuz kitabınızı..
zaman azdır sanki?!?!?!?
kitapla aynı anda dergi bile okumaya kalkarsınız..
sanki sadece bir geceniz var elinizde hadi hemen kitabımı okumalıyım, hadi hemen dergilerimi ve gazetelerimi okumalıyım, hadi hemen şu dvd lerimi izlemeliyim.. vs..
yine de güzeldir bu özlenen yalnızlık..
kahveniz, kitaplarınız, müziğiniz..

bu arada "sigaraya böyle bir dönemde başlamadım ya" dersiniz kendi kendinize..
5 hafta geçmiş sigarasız yaşamaya başlayalı..
kendi kendinizle gurur duyarsınız..
bunca kavganın, bunca stresin, bunca sancının içinde kahvenizi sigarasız içersiniz..
bu gülümsetir sizi..

ha bu arada ilginç şeyler de olur..
mesela koridordaki ampül patlar.. artık siz değiştireceksinizdir :)
kombinin basıncı yükselir.. hımm dersiniz öğrenmem gerekiyor artık kombinin basıncı yükseldiğinde ne yapılıyor…
ha bi de sifon bozulur !!!!!
10 yıldır hiç arıza yapmayan sifon bu hafta bozulur işte…!!!
açarsınız sifonu.. ne yaptığınızı bilmeden orasını burasını kurcalarsınız!!!
denersiniz.. yok.. su akıtır sürekli..
sifonu kapatırsınız çaresiz gecenin bi vakti..
sonra kovayla su dökersiniz klozete, halinize gülüp..
ne beceriksizim dersiniz..
ertesi gün sorun devam eder..
çaresiz babanızı ararsınız..
durumu anlatırsınız.. gelip bakar..
veee.. ben beceriksiz değilmişim.. pompası bozulmuş!!!
yani.. yani yapılacak bişey yokmuş meğersem :)
rahatlarsınız???
şimdi mi… yeni sifon alma zamanı :)

(SUEDE - INDIAN STRINGS)

7 Kasım 2006

örülen taşlar..



terkiplerin taşından sağlam bir duvar örüyorum..
ve kelimelerimin çatısı üzerine koyarak kendimi tutukluyorum..
ben böyleyim işte, belki de budalayım..
kim nereden bilsin ki,
kendi hücremin taşlarını sırtımda taşıdığımı..
Meryem’in çocuğu yerine çarmıhı taşıdığı gibi..

(AMANDA MARSHALL - BEAUTIFUL GOODBYE)

4 Kasım 2006

yeni hayat..



RAMMSTEIN - AMOUR


bu gün..
bu gün yeni hayatımın..
bu gün yeni hayatımın ilk günü..

yeni hayatımın..
yeni hayatımın ilk günü..
yeni hayatımın ilk günü bu gün..

ilk günü..
ilk günü yeni hayatımın
ilk günü yeni hayatımın bu gün..

söyleyecek hem çok şeyim var hem de hiç bir şeyim yok gibi..
sanki aynı şeyi farklı şekillerde söylemek istiyorum sürekli..
bu sabah yeni bir hayata uyandım..
ve bu günü..
kendimi.. ve hayatımın tek sahibi minik tatlı cadımı mutlu etmekle geçirdim..
şimdi.. en sevdiğim şarkıyı da bugünün şarkısı seçiyorum kendime..
kendim için..
sadece kendim için...
amour..