31 Ağustos 2008

KOKULARIM



U2 - Hold Me, Thrill Me, Kiss Me, Kill Me. 



Aylar önce ebelemişti beni Gaykedi, 2007 nin enlerini yazdığım yazımda, kokuya saplantılı olduğumu okuduğunda..
Konu unutulmaz kokularım dı..
Çok uzun zaman erteledim yazmayı bu konuda..
Çünkü benim için konu koku ise tutkulu kelimeleri dizginlemek de, saklamak da (hani şu örtünün altına) pek mümkün değil gibi..
Birkaç defa başladım yazmaya ama hepsinde pes ettim..
Şu anda da yine deniyorum..
Eğer okuyabiliyorsanız bu satırları; tutku sözcüklerini biraz dizginleyebilmiş ve pes etmemişim bu işten demektir :)


Öncelikle; bir koku nun bir insanı hayatıma tam orta yerinden sokacak kadar ve yine aynı şekilde bir kokunun pek çok şeyi ve diğer kokuları bir anda arka plana itebilecek kadar ve tam tersi bir insanı hayatıma almama kararı verdirecek kadar söz sahibi olabilme ihtimalini belirtmeliyim yaşamımın içinde..


Kendimi bildiğimden beri koklarım herşeyi.. heryeri.. herkesi..
Yediğim ve içtiğim şeylerin tadına burnum bakar dilimden önce..
Çayın, sütün şekerli olup olmadığını koklayarak anlayabilirim tatmadan..
Şekeri önce kokusundan duyumsarım yani..
Bu koklama işini dışarıdan kimse farkedemez..
Hatta öyle benleşmiş bir şeydir ki bu, ben bile çoğu zaman farketmem böyle yaptığımı..


Koklamak..
Nasıl desem..
Sanki nefes almak gibi doğal ve farkında olmadan yaptığım bir şey..


Genç kızlığımda parfüm kullanmadım desem yalan olmaz..
Sanırım beni herkes Bepanthol kokusu ile tanır..
O kokuyla özdeşleşmiştir tenim..
Çünkü sadece o losyonu sürerdim..
Hoş hala aynı losyonu kullanıyorum..
Kendini hissettiren bir kokusu vardır kesinlikle..


Ama kokunun bende bir tutku, hatta saplantılı bir tutku haline gelmesi bir parfüm sayesinde olmuştur..
2002 yılının sonları..
Her pazar olduğu gibi gazete okuyorum..
Ve tam bir sayfa büyüklüğünde bir parfüm reklamı..
Dior ADDICT..
İlk önce başlığın dikkatimi çekmesiyle birlikte kendimi o büyülü yazının (reklamın) içinde buluyorum..
Ve hemen akabinde kendimi mağazada kokuyu bileğime sürerken..
O başdöndürücü koku ile birlikte adım atıyorum kokuların büyülü dünyasına..
Addict ben de adı gibi bir tutkuya dönüşüyor..
Narsizmin bu kadarı olmaz, kendimi kokladıkça başım dönüyor.. Kokladıkça heyecanlanıyorum.. Kokladıkça kanımın akışı hızlanıyor..
Resmen tanıtımında dediği gibi, hafif bir baygınlık hissine kadar gidebilecek denli güçlü bir koku..


Ve ben artık sadece gece kraliçesi çiçeği kokuyorum..


Herkesin teninde farklı durur, farklı yerleşir kokular..
Bir parfüm birinde muhteşem iken, başka birinde iğrenç hale de dönüşebilir..


Gel zaman git zaman bir gün yine gazete okuyorum..
Kim olduğunu unuttum ama koku dünyasının ünlü adlarından biri.. Bir kadın .. diyor ki:
"Teniniz için doğru kokuyu bulmanın tek bir yolu vardır: Parfümü Dilinize Sıkmak.."
Evet yanlış okumadınız..
Kadın uzunca anlatmıştı bu konuyu..
Parfümü dilinize sıktığınızda bikaç saniye içinde yanma hissi geçiyorsa, o sizin teniniz için doğru kokudur.. Ama yanma hissi uzun sürüyorsa, hatta midenizi bulandırdıysa yanlış kokudur..


Bunu okur okumaz yatak odama koşup parfüm şişesini alıp ürkerek, hatta korkarak, tedirgince ağzımın içine Addictten bir fıs sıkarken buluyorum kendimi..
O ne inanılmaz bir histi..
O nasıl bir "acı güzelliği"ydi..
Evet yanma sadece bikaç saniye sürmüş, değil mide bulantısı zevkten dört köşe bile olmuştum..
Sonradan bir kız arkadaşımın parfümünü de denemiştim; bakalım o da az mı yakacak diye.. Neredeyse kusuyordum :)
Bir insanın bir tek kokusu yoktur.. Ama test etmenin sadece yolu budur..


Evet 2002 yılından beri ben asla vazgeçemedim Addictten..
Ve beni tanıyan hiçkimse de vazgeçemedi bendeki addictten :)


Addictin açtığı bu kokular dünyasına girdikten sonra.. O zamandan beri sokakta yanımdan geçen.. Ya da otobüste.. bankada.. sırada.. herhangi bir yerde.. İnsanların kokusunu sürekli irdeliyorum.. Sanki gözlerim körmüş gibi koku almaya çalışıyorum..


İnsanlar gibi.. Gittiğim kentleri de kokularıyla yerleştiriyorum beynime..
Hiç bir kentin kokusu birbirine benzemiyor..
Ankaranın kokusu başkadır, İstanbulun başka.. İzmirin kokusu başkadır, Eskişehirin başka..


Gittiğim mekanları da keza aynı şekilde..
Kötü koktuğu için mekanları terkettiğim vardır..


Ve ev kokuları..
En baskın kokular evlerdedir..
Her evin kendine has kokusu yerleşmiştir duvarlarına..
Odalarına..
Ev odaları.. otel odaları.. yüreğimin odaları :)
Ve yine bir evi sevip sevmeyeceğim kokusuna bağlıdır..
Tıpkı bir insanı sevip sevmeyeceğimi kuvvetle belirlediği gibi..


Hayatımın kitabı dediğim Sakın Kımıldama yı bile bu derece sevmemdeki en temel şey: Timo nun koku olayında bana çok fazla benzemesiydi..
Nitekim sevdiği kadının kokusunu "AyrıkOtu" ile tanımlaması bunu çok güzel bir şekilde ispatlıyor..
Hemen IsırganOtu kokusu geliyor aklıma bunu düşündüğümde..
Yanar bir Suyun içinde düşüp haşlanmış bir IsırganOtu kokusu..


Ve tabiki koku ile ilgili en iyi kitap da, film de şimdilik: Perfüme: The Story of Murderrer..
Film demişken Al Pacinonun oynadığı ve hatta kadın ile harika bir tango yaptığı o sahneyi de hatırlamadan geçmeyelim Kadın Kokusu adlı şahane filmden..


Şu aralar sevgili Mehmet'in hediyesi olan Parfümün Dansı kitabını da okuyor olduğumu belirtip, hayatımın unutulmaz kokularını biraz saymaya çalışıp, ardından yazıyı noktalayayım diyorum.. Hazır dizginlenmiş halde giderken :)


Asla Doymayacağım Koku: Öykümün kokusu..

Çocuksu Kokularım: Salçalı ekmek kokusu, odun kömür sobasının eve sinen kokusu, o sobanın üstünde kızartılan ekmek kokusu, temiz çamaşır kokusu

Hüzünlü Kokularım: Sevdiğim Adamın gözyaşının kokusu, IsırganOtu kokusu,

Umut Kokularım: Deniz ve tuzunun kokusu, yosun kokusu..

Ürpertici Kokularım: Ateşin kokusu, odunun yanarkenki kokusu..

Huzurlu Kokularım: Toprağın yağmuru yediğindeki koku,

Meyve Kokularım: Karpuz kokusu, kavun kokusu, şeftali kokusu,

Baharat Kokularım: Tek vazgeçilmezim Tarçın kokusu,

Sebze Kokularım: Domates ve Biber Kokusu,

Evimin Kokusu: Lavanta

Nefret Kokularım: Parfümle yıkanmış bir erkek kokusu,

Sevdiğim Erkek Parfümleri: 212, Noir, I'mPerfect

Ben: ADDICT
:)


Bu yazım için pek çok fotoğraf karesi geçti gözümün önünden..

Ki çok sevdiğim ve fotoğraflarındaki kayboluşa ve ıssızlığa hayran kaldığım fotoğrafçı arkadaşım Muratla çok uzun zamandır konuşuruz fırsat buldukça..

Kokunun fotoğraf kareleri neler olabilir diye..

En zor temalardan biridir koku görsellikte..

Ama herkesçe kabul edilen ve koku deyince akla ilk gelen yerlerdir boyun ve diz arkaları..
Bu yüzden şimdilik çok marjinal fotoğraflar yerine daha beklenen fotoğrafları seçtim..



Bu yazım için yine pek çok şarkının müzikleri ve sesler yankılandı beynimin içinde..
Öncelikle saplantılı bir tutku dediğimde ilk ruhuma dolan şarkı her zaman Noir Desir'den L'Appartement dir.. Ama onu zaten biri Koku filminde olmak üzere 2 yazımda kullanmıştım. Abartma fatoş dedim kendi kendime.. Ondan sonra sevdiğim sesler Rammstein ve Marilyn Manson ve ardından Enigma içime hücum etse de ben bir sürpriz yapıp, Addict ile ilk tanıştığım zamanlarda duyduğum ve tıpkı koku gibi kanımı hızlandıran eski bir şarkıyı seçtim :)
Adı da çok hoş.. sarıl bana, titret beni, öp beni, öldür beni..


Tutku keskin bir şey..
Her nerede hissedilirse hissedilsin..


Nneredeyse hiç rüya görmüyorum diyecek kadar rüyasız bir kadından bir soru ile bitiriyorum bu kokulu yazımı..

Neden Rüyalarımızda Koku Almayız??

35 yorum:

Adsız dedi ki...

iyi bir hikayeyi anlatamanın en güzel yolu o hikayenin kahramanı olmak sanırım..
en güzelkokandan güzelbir yazı olmus...)

Adsız dedi ki...

sorun neden kokunun bazılarına yakıstıgında..sorun neden farklı kokulara ilgi duymamızda..
ben en cok askın kokusunu severim....
cok gariptir ama sende alırsın bunu...vardır bir kokusu...
aynen her kadında farklı duran parfum gibi askta her kadında farklı koku salar..bazen o koku basını dondurur insanın...bazen o koku alır dogruyu,yanlısı,,hatayı...artık kokudur hakim olan...:):)
hani hatırlar insan eski bir askın kokusunu...ama parfumunu degil asla...
her anın kokusu vardır .....bazen o sokakları hatırlat kokuyu duyarım asık oldugum anların...
bazen acının kokusu duyulur..bazen sıcacık bir gulusun....
ama her ask kadar her seksin de bir kokusu vardır bence...
hepsi farklıdır koku olarak....
iki farklı koku birlesir..odayı sarar....
bu gecenin kokusu benim der...olaya artık o hakimdir...
bazen kotu kokar...bazense.....
aradıgın insanın da bir kokusu vardır aslında....
bilirsin kokusunu...
duydugunda kokuyu anlarsın....
bende neredeyse tum gece Avril Lavigne nin bir sakısını dinliyorum....
bence sarkıların da var kokusu....duygularında...
sarılınca alamazsın...yuregin alır eger o sarılırsa...

http dedi ki...

mayıs kokusudur vazgeçemediğim...

ve parfüm en güzel enseye yakışır...yürürken arkasında bıraktığı koku, yanından geçmekte olanı mutlaka geriye döndürür (iyi ya da kötü, kokunuza bağlı)...

rüyada neden koku almayız? güzel soru...gerçi cevap soru kadar etkileyici değil...

rüyada koku almamamızın sebebi, uyku kokusunun diğer tüm kokuları bastırmış olmasındandır...uyuyan bir insanı koklayın, bakın bir süre başka hiç bir şeyin kokusunu alamazsınız...

cinar dedi ki...

Koku hakkında kesinlikle harika bir yazı olmuş. Daha önce de demiştim ya, hani eskiden sinema programı sunan bir kız vardı, sanki onun sesinden okuyorum yazdıklarını. Tane tane ve keskin.
Okurken aklımda da bir tek film vardı;Koku, sen de yazmışsın zaten.
Yeni kitap önerinin için de heyecan içindeyim. Teşekkürler :)

Pilli Petro dedi ki...

herkesin bir kokusu vardır buna inanırım ve kokular bazen insanı vazgeçilmez kılar!!!

ben vazgeçilmez birinin kokusunu duyamıyorum uzun zamandır unutmuşum!!!oysa nasıl çabalıyorum duyumsamak için.karmaşıklığa düşmekte haklıyım sanırım.

başka kokular geliyor burnuma oysa aşkın kokusu yok hiç bir yanda...

parfümün tenle uyumu için dil testi ilginçmiş bi de ben deniyeyim :))

insan rüyalarında koku alır bence hele de rüyaları çıkıyorsa :)

fish dedi ki...

evet bu koku mevzusu pek önemlidir cidden..içgüdüsel de bişi ayrıca...insanları birbirine çeken ana sebeptir ama kimse farkında değildir aslında :)

aynaya dokunduğumuzda yüzümüze dokunduğumuzu görür ama hissetmeyiz dimi..rüyalarda gerçeğin aynada yansıması gibidir...görür ama hissedemeyiz..koku alırsak hissetmiş oluruz..hissedersek de rüya değil gerçek olur tüm gördüklerimiz :)...

Leylək Xəlifə dedi ki...

ben de kokuya karsi cok hassasim..cocukken bir komsumuz vardi, onlarin evlerinde oldugumuz zaman kanepeye oturur oturmaz "sizin eviniz tuz kokuyor" derdim. herkes bana gulerdi, tuzun kokusu olurmu diye..bir gun ev sahibi duydu dedigimi ve kanepenin altinda tuz sakladiklarini soyledi :)benimkiler inanmadi..kanepeyi kaldirip baktilar, gercekten paketlerde tuz vardi...

øττøṃαṉṡ dedi ki...

herkesin bi duyusu mutlaka aşırı gelişmiş oluyo bu ya kişiye bağlı kendi geliştirio yada doğal bi yetenek diyelim :) şimdi bende bende die atlamak diil amacım ama bende hep yemekleri koklamadan yemem belki isim hafızam balık gibi oldugundan parfumleri isim isim bilemem ama benimde hayatımda önemli yere sahiptir koku koklamak kokmak... güzel bir yazı olmuş

gerbera_ferezya@hotmail.com dedi ki...

Hasastım zaten kokulara karşı iyice hasas oldum bu yazıyla .ne yazılabilir ki hepsini tek tek öyle güzel anlatmışsınki.Addict en sevdiğim parfümlerden biridir.Akılda kalır,derinden içine işler.Seni tanımasamda tanışmış oldduk,tanıdık geldin bana çok ama çok :)

Ferhanca dedi ki...

Kokunun benim de hayatımda büyük yeri vardır.Yazını okurken içinden geçtim..her kokuyu duymak zorundamıyım.artık kızım diyor ki"anne senin tazıdan farkın yok" yakında ava çıkıcam herhlade.))

kötü kokuların içinde terli bedene sıkılan parfüm ve kirli giysileri duş alsa, bile tekrar giyenler yollarda kusma hissiyle yürümek çok kötü.)

Aklıma ilk gelen güzel kokusu ise deniz, yosun,rakı kokusunun iç içe geçmiş kokusudur.
tarçın, vazgeçilmez kokulardan.
Parfüm seçimi çok zor tene uyumlu kokuyu bulmak, kalıcı olanaı bulmak oldukça zordur fakat önerdiğin test i uygularız artık.

"İyi, kötü, çirkin" flimden hatırladığın bir replik geldi aklıma.yeni dolarlar ellerinde hangisinin söylediğini hatırlamıyorum. diyor ki" bu yeni dolar kokusu aynı kadın şeyi gibi kokar" :))

her şeyin kokusu var,tuzun kokusunu hemde nasıl alırım, şarkıların bile var..
Yüreğine sağlık, burnun her zamn güzel kokular duysun.

Adsız dedi ki...

valla pek bi hos koku anlayisin var :)

Vladimir dedi ki...

ne çok katmanları olan bir yazı bu böyle.. Çocuksu kokuları okurken çocukluğuma gittim.

geriye döndüm. döndükten sonra yazdım.

:)

Adsız dedi ki...

Neden Rüyalarımızda Koku Almayız??

Rüyamda uyaninca (sürekli turluyorum) sorulacak cok tatli bir soru!kesinlikle deneyecegim!

Butterfly dedi ki...

Şimdi giditoeum hemen parfümümü dilime sıkmaya ama hem de korkuyorum bir yandan acaba bu koku benim kokum mu diye, bir de benim için de kokular anlamlı çocukluk kokularımın içinde var sobada kızaran ekmek kokusu ve vazgeçemediğim hüzünlü kokum deniz ve yosun kokusu bir tek nefret kokumu farketmemeişim sen anımsattın gidip onuda sabitleyim şimdi, güzel bir yazıydı eylül hüznümün ortasına düştü, sağolasın, yüreğine sağlık

Adsız dedi ki...

Ben rüyamda da koku alabiliyorum.sanırım koku hafızam aşırı gelişmiş.mesela gül görüyorsam gül kokusu geliyor burnuma ,ya da hafızam burnuma o kokuyu anımsatınca resmen gül koktuğunu anlıyorum hissediyorum.(bende pek açıklayamıyorum bu durumu aslında bir bilen varsa anlatsın:))Yazın çok güzel olmuş teşekkür ederim.benim en çok sevdiğim koku çilek kokusu,hımmmmm herhalde hiçbir koku bu kadar mest etmiyor beni,hele birde o reçel pişerken olan koku yok mu aman allahım bitiyorum yaaa çok güzel,moralim bozuksa çilek koklarım hemen geçer(çok ciddiyim).sizde deneyin bence sevdiğiniz kokular moralinizi düzeltiyor:)

Kremali'nin annesi dedi ki...

Biri bir parfum gelistiriyor ve o parfum her tende ayri bir kokuya donusuyor. Bu bile herbirimizin ne kadar ozel ve biricik oldugunu kanitliyor.

Kokulari ne guzel tasvir ve de tasnif etmissiniz? Anne olmadan once sorsalardi vazgecemedigim koku ne diye, hayatinda hic parfum kullanmamis annemin kokusu derdim, hic tereddutsuz. Simdi ise, yine hayatinda hic parfum kullanmamis baska birinin, bebegimin kokusu diyorum:)

Nefret kokusu uzerinde dusunmedim, ama ben de parfumle yikanmis erkekleri cok itici buluyorum. Uff, bir yoneticimiz vardi eskiden, isyerine ne zaman ugradigini anlardik asansordeki ve koridorlardaki parfum kokusundan!

Gercekten de koku almiyor muyuz ruyada? Hic dusunmemistim. Bir dahaki sefere dikkat edeyim bari:)

atesinsesi dedi ki...

kokun.


fırınlar ekmek kokar
çiğercinin önünde birikir kediler
yalnızlık sen kokar
kalabalık sen

t.kurt/eski bir dizeyi anımsadım işte

Şehirli Derviş dedi ki...

Hangi koku bizi daha anlamlı kılar?
Herkesin koku algısı farklı tabii!
Kimileri aşk kimileri meşk kimileri leş koklamayı sever.Ama koku mahremiyeti başkasına aralayan bir kapıdır bence.Hiç tanımadığınız birine uzatılan el.Yardım eli değil ama!Güzel kokmakta ki amaç güzel olmak mı bir yanıyla!Yapay bir güzellik salgısı kokular.Daha güzel olmak için.Daha ilerisi için.Temiz olmak ayrı kokmak ayrı değil mi?Burnumuzda tüten kokular her ne olursa olsun kuşkusuz toprağı soluyacak.İçindeyken toprağı koklamak hepimizi daha iyi kılacak...

Böcek dedi ki...

kokunun bu kadar önemli olduğunu hiç düşünmemiştim.. hatta koku üzerinde senin kadar düşünen ve üstüne düşen birini daha görmedim. gerçekten şaşirtıcı. bana tebesssüm ettirdin :)

Adsız dedi ki...

kokular cidden çok önemli, insanları tanıttığını düşünürüm bazen..
bu yüzden, bir parfüm aldığımda bitene kadar onu kullanırım; hatta bittiğinde sıkılmamışsam yine aynısından alırım..
sıkılmışsam ve tamamen farklı bir kokuyu almak istiyorsam, içimde bir şeyler yerinden oynamış, beni de değiştirmiştir.. az ya da çok; bu, beğendiğim kokuyla önceki kokum arasındaki farka göre değişir..

efrasiyab dedi ki...

evet haklısın şehirlerin de kokusu var. ankara mesela berbat kokar, ya istanbul... istanbul öyle mi ya.:)
yeni doğmuş bebek kokusu da benim favorimdir. :)

Adsız dedi ki...

yüreğinin odalarının kokusunu atlamışsın...

Adsız dedi ki...

sayende çok sevdiğim kokumun benim kokum olmadığını anladım :D

dilim hala yanıyo :D

gerbera_ferezya@hotmail.com dedi ki...

ben ten kokusu severim..
saf...
hiç bir parfümü yakıştıramam kendime ve de buram buram kokanları sevmem...

yaz sıcaklarında da malum kokusuz deo yada hafif çiçek kokularını tercih ederim. ama asla tek bir koku kullanamam...:(

gerbera_ferezya@hotmail.com dedi ki...

bua rada ben petuş.. son yazan:))

YILDIZNAF dedi ki...

Basim dondu kokudan !

Ne guzel anlatmissin yine kendini...

Adsız dedi ki...

Kokular Rüyaları Etkileyebilir

Adsız dedi ki...

sırf senin yüzünden yeni parfüm aldım :)
bu noir cidden güzel kokuyormuş :)

Adsız dedi ki...

Uzayın Kokusu

Birol dedi ki...

Senin Kokun muhtesem :) :)
Evet cok guzel kokun.
utangac
taze
ve
disi

Adsız dedi ki...

Hey - I am really happy to discover this. Good job!

Adsız dedi ki...

.

karado dedi ki...

Kokular konusundaki saplantılı ve güzel yazınız için teşekkür etmek istedim. Harika bir yazı olmuş. Hala kokusunu arayan biri için güzel öneriler dedim bunlar. Şu kokuyu diline sıkma meselesi ve bu konuda tecrübesiz biri olarak koku dükkanlarına girmek ve dilime sıkmak şu an için girişebileceğiim birşey değil. Ama o da olur :)
Neyse şansımı deneyeceğim. Şu yaşa kadar bana uygun kokuyu bulabilmiş değilim

Adsız dedi ki...

very good!

rimedzo dedi ki...

Nasıl ki keskin bir tutku yaratır kokular, aynı şekilde bir iz de bırakır beynimizde... herkesin bir koku hafızası vardır... o kokuyu ilk nerde duyduysa, kokuyu alınca nasıl hissettiyse o ana götürür kişiyi... işte bu yüzden kestane kokusu, sobalı eski evimize götürür bizi ya da deniz ve yosun kokusu umut uyandırır içimizde... bir kokunun tende duruşu ise o kadar güçlüdür ki çeker seni kendisine... Bir soru ile bitiriyorum: Acaba hangi koku çeker seni kendisine???