31 Aralık 2007
Önce sevgili Tuzluk ebeledi beni.. tam şu işleri bi bitireyim rahat rahat yazayım diye uğraşırken –malum mali işlerin en zor zamanıdır yılsonu- ardından sevgili Vladimir de atınca topu bana ve diğer komşularımın da keyifle okuyunca blog maceralarını, yok dedim işlerin bitmesini bekleme, otur yaz hadi bu gece :) ne uzun cevaplarım vardı sorulara :)
1- Blog yazmaya ilk defa nasıl başladım?
Sevgili Büyüksünabinin “sana bi site yapalım ve yaz, ne olursa olsun yaz, içinden nasıl geliyorsa, ne geliyorsa, ne yazdığının bi önemi olmadan yaz, yoksa hayata geri dönemeyeceksin” diye ısrar edişiyle ocak 2006 da açtık bu blogu..
o güne kadar sadece büyüksünabinin ve derin izin bloglarını biliyor ve okuyordum. O zamanlar çok yazarlardı her ikisi de.. şimdi derin tamamen kapattı blogunu, büyüksünabi de nadiren yazıyor.. bu iki blog dışında blog okumaz hatta bırakın bu iki blogu diğer siteleri bilmezdim bile.. sözlük vs.. (hoş, hala pek bildiğim söylenemez :) bi de nadiren zaman bulduğumda bu iki blogdaki diğer linklere çok az süreyle göz atardım..
hayatımın en berbat en kabus gibi zaman dilimi başlamıştı 2005 in sonbaharında.. her şeyden vazgeçmiştim.. iş ev çocuk koca dışındaki sevdiğim her şeyi bırakmıştım.. okumuyor, yazmıyor, izlemiyor, dinlemiyordum. Sanırım 39 kiloya kadar da düşmüştüm.. işte tam bu dönemde blog girdi hayatıma.. yeniden dönebilmek için bişeylere.. sadece kendime ait olan 7.oda nın kapısını bu yüzden açmıştım.. İçeriye biraz –çok değil- ışık girsin, hava girsin diye..
teknoloji özürlü biriyim ben yakın arkadaşlarım bilir.. internet özürlü olduğum gibi.. blogumun profiline küçük boyutta fotoğraf yüklemek için flickrla tanışıp, flickr ı tıpkı bir mail gibi bana özel sanıp oraya fotoğraflar yükleyip 2 ay sonra fotoğrafların herkes tarafından görülebildiğini anlayıp nasıl rezil olduğumu ama bunun bende fotoğraf merakı başlatmasını ayrıca bir yazıda anlatacağım..:)
yavaş ve usul adımlarla blogu öğrendim.. uzun zaman sonra komşularım oldu..
ve ben karanlık 7.oda mı yazmayı çok sevdim.. hem işe de yaradı.. yaşama tekrar tutunmama yazmak çok yardımcı oldu.. ve bu iki yılda hayatım büyük değişimler yaşadı.. çok büyük değişimler.. yeniden bir hayata başlamanın sancılarını da yansıttım zaman zaman mutluluklarını da heyecanını da üzüntülerini de..
birçok güzel komşum ve arkadaşım oldu.. zor günlerimde kelimeleriyle, yazılarıyla, gönderdiği paketleriyle, telefonlarıyla destek olan bisürü güzel arkadaşım oldu..
velhasıl karanlık, kirli ve içeriye tutkulu bir kokunun hakim olduğu, yıllarca kapısının kilitli olduğu, ve sadece bana ait olan odamın 7.odamın kapısını açıp da içeriye arasıra değişik kokular getiren misafirlerimi çok sevdim..
ve ardından aklıma gelen bir fikirle kızıma Öyküme de bir blog açtım..
1.Oda..
öyküye 18.yaşgününde armağan etmek üzere hazırladığım, önemli olaylarını yazdığım bir blog..
ve o gün bugündür fırsat buldukça yazıyorum işte 2 yıldır..
2- Blog yazılarımın konusu belli bir çizgide olması için çaba gösteriyor muyum? Yoksa içimden geldiği gibi mi yazıyorum?
Konuların belli bir çizgide olması için çaba göstermiyorum ama zaten hayatımı dolduran şeyler belli başlı olduğu için çok dağınık yazdığım da söylenemez.. kişisel yazıların dışında genelde sinema kitap müzik hakkında yazıyorum sanırım..
Her zaman içimden geldiği gibi yazamıyorum itiraf edeyim.. özellikle kişisel olanlarda.. yazdıklarımdan rahatsız olup beni arayıp tehdit eden şahsiyetler oluyor bazen.. bu yüzden kelimelerle oynayıp bir elmanın ardına bin küfür sakladığım oluyor..
Çaba gösterdiğim bir şey var ama: başlangıçtan beri kelimelerimi; fotoğrafla ve müzikle bütünlemeyi sevdim.. bunun için çaba gösteriyorum işte.. kelimelerimi bütünleyen fotoğrafları ve müzikleri her zaman tam istediğim gibi bulamasam da en azından en uygunlarını seçiyorum..
3- Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor muyum?
Maalesef edemiyorum.. bu yüzden az yazabiliyor ve az okuyabiliyorum blogları.. zaman zaman geceleri uykumdan feragat ediyorum okumak için özellikle arkadaşlarımı..
Aslında durum şöyle.. çok fotoğraf çekiyorum bilgisayarıma yüklüyorum.. ama onları düzenleyip fotoğraf siteme yüklemek için zaman bulamıyorum..
Çok yazıyorum.. bazen ajandama bazen direkt bilgisayara.. ama içlerinden koymamam gerekenleri ayırıp, koyacaklarıma fotoğraf ve müzik seçmek için zaman bulamıyorum :)
Hep diyorum ya bana daha fazla zaman gerekiyor :)
4- Blog yazmak benim için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı?
Hayır hala çok eğlenceli benim için.. kendimi yazmak için zorunlu hissettiğim an çok çok nadir olmuştur tabi.. özellikle benden haber bekleyen yorumlar gelince..
Hem bazen uzun zaman yazmayınca sessiz okuyucular birer birer maille ulaşıyorlar bana :) böylece onları da tanıma fırsatı buluyorum..
5-Blog yazmayı daha ne kadar sürdüreceğim
Hiç bi fikrim yok.. sanırım 7.odanın kapısını bir daha kilitlemeye karar verene kadar.. yeniden kilitler miyim, kilitlersem bu ne zaman olur belli değil işte :)
1.oda yı ise; öykü 18 yaşına gelene kadar yazamaya niyetliyim bi aksilik olmazsa :)
Eveettt ben de elimi öncelikle BüyüksünAbi’ye (biliyorum sevmiyorsun ama olsun bu işe sen bulaştırdın beni:), hemen ardından sevgili Derin İz in kovuğunu kapatmasına ne kadar üzüldüğümü belirterek elimi sevgili Hakan’a ve son olarak da sevgili Eserel’e uzatıyorum.. elim sizde hadi bakalım..
Ve 2007 nin bu son gününde tüm arkadaşlarımın yılbaşını kutluyor, 2008 in hepinize umduğunuzdan daha güzel şeyler getirmesini ve aşkla geçmesini diliyorum..
Ben 2007 yılını çok sevdim..
çünkü uzun yıllar sonra kendim olabildiğim, istediğim müzikleri kimseye hesap vermeden dinleyebildiğim, istediğim filmleri (filmin sonunda gene kavga eder miyiz stresi yaşamadan) zevkle izleyebildiğim, istediğim arkadaşlarımla rahatlıkla görüşebildiğim, birsürü güzel fotoğrafçı arkadaş edindiğim, birsürü güzel gezilere gittiğim, kızımla birlikte evimizde huzurla dinginlikle ve mutlulukla yaşadığımız, kendi soyadıma geri döndüğüm hepsinden önemlisi kendime ve yaşama döndüğüm yıl benim 2007..
Dünya yeniden dönüyor dedik döndürdük..
Şimdi bazen gerçek olmayacak kadar güzel şeyler yaşadığım bu dünyaya bu yıl için son şarkı olarak Şebnem Ferah ın müthiş şarkısı Dünya yı seçiyorum :)
Gerçek misin
Yalan mısın
Masal mısın
Dünya
(DÜNYA – ŞEBNEM FERAH)
22 yorum:
Çok güzel kompozisyon, tebrikler... iyi seneler...
daha nice güzelliklerin Senin ve sevgili Öykü'yle olmasını dilerim.. her adım da beraber olmanız dileğiyle.. Mutlu yıllar, sevgiler :)
:))) herşey gönlünce olsun güzel arkadaşım benim :)
Ne mutlu içini açmışsın ki bir sağaltım sürecine girmişsin. Ne mutlu bize ki, sıcaklığını paylaşıyorsun.
Mutlu yıllar sana ve Öykü'ye.
Sizin d e yeni yılınız kutlu olsun...
Olmasını istemediğiniz ve başınıza gelen hiçbir şeyle bir daha karşılaşmamanız, olmasını istediğiniz ama bir türlü olmak bilmeyen şeylerin ömrünüz boyunca yakanızı bırakmaması dileğiyle... Öykü(yü) doğru okuyup, iyi anlamak gerekir, bunu da en iyi yapacak olan hatta başaran sensin. İkinize de mutlu yıllar, herşey gönlünüzce olsun =)
hersey gonlunuzce olsun, mutlu yıllarrrr! :):):)
mutlu yıllar sana ve Öyküye :)
ne kadar guzel ifade etmissin,ne kadar anlamli yazmissin..umarim hersey gonlunce olur bu yeni yilda sevdiklerinle birlikte..
Sanki konuşur gibi akıcı yazmışsın. Harika olmuş.
Flickr hikayesi de ayrı bir merak konusu oldu tabi.
2007 kadar mutlu bir yıl olsun.
:)
insanın ruhunda alev alev yanan bi kalbi olabilir
ama henüz kimse gelip oturmamış olabilir
Vincent Van Gogh
iyi seneler, mutlu yıllar..
sana ve Öykü'ye..
umut ve başarı eksik olmasın..
Hep yaşam sevinci ile dol ....üzüntüler sen den uzak olsun bu yıl da..
mutlu seneler :))
col guzel olmus
sizin de yeni yiliniz kutlu yorum
ve mutlu yillar diliyorum
mutlu yıllar :) her zaman mutluluklar :)
Güzel bir kompozisyon olmuş.
Senin de yeni yılın kutlu olsun.
Sağlıklı,mutlu bütün dertlerin unutulduğu bir yıl olmasını dilerim.
en mutlu yıllar bizlerle olsun :)
nice daha güzel yıllara.
ikibinyedi gercekten de cok guzel, yepyeni baslangiclarla dolu; yeni arkadasliklarla, yeni islerle, dolu dolu! bir yil oldu :)
umarim bu yeni, gunesli yil sana ve oyku'ye isil isil hatiralar getirir, mutluluk dolu, huzur dolu, saglik dolu...
dolu dolu! :)
ve o insanı o bahsettiğin kuyudan çıkarcak kişide yine kendisidir.inşallah kimse seni o kuyulardan birine itmez itmek istemez etsede inşallah mevla müsade etmez..kendinize iyi bakın görüşmek dileğiyle
Hayırlısı olsun, anlaşılan kendi dünyanıza, özgürlüğünüze kavuşmuşsunuz, felaketlerden kurtulduğunuz bir yıl olmuş 2007, 2008 de bunun devamı olsun...
Yorum Gönder