31 Ekim 2009
. .
SEZEN AKSU - UNUTAMAM
Unutmadım unutamam
Kara sevdam merak etme
Yaşamaksa yaşadım lakin
Canımın çoğu kaldı sende
Pişman mıyım? asla
Güzelleştim yasla
Sevmedim mi sevdim evet
Senden sonra da ihtirasla
Ama benim ciğerim yanar
Ten oyalanır, can kanar !
İki gözüm iki çeşme haberin yok
İçerime içerime akar
Benim ciğerim yanar
Ten oyalanır, can kanar !..
Unutmadım, unutamam kara sevdam merak etme
Yaşamaksa yaşadım lakin,
canımın çoğu kaldı sende!
.
Etiketler: müzik
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
21 yorum:
canımın çoğu kaldı sende...bunun üstüne nedenir ki?
ne kadar güzel bir şarkı insanı alıp götürüyor bir yerlere :) şarkı güzel fotograf güzel ellerine sağlık canım benim:)
unutulmaz biliyorsun sen unutmak istesende bir yerler anılar düşecek peşine...Ve özellikle yaşayamadıklarını unutamayacaksın buda pişmanlığına dönecek...
"umursamıyorum yılgınlığımı filan
çünkü sessizce yaşanmalı her şey
bir devrim sessizce olmalı mesela
ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun" demiş turgut uyar.
Blog'un için tebrik ederim... insanın kendisini ifade edebilmesi kadar büyük bir başarı yok... hepimiz kendimizi çok iyi tanıdığımızı düşünürüz oysa kendimizi ifade edemeyiz... bu "bilmekle" ve "anlatabilmek" arasındaki fark gibi... 3 nokta'yı çok severim... çünkü özgürlüğü ifade ediyor...
işim gereği çok fazla insanla yani "yüz" ile görüşüyorum... ama itiraf etmeliyim ki tüm resimlerinde birbirinden bu kadar farklı birisine ilk defa rastlıyorum... acaba bu gerçekten çok usta, profesyonel, master (3 nokta) bir fotoğrafçı olduğun için mi yoksa özgürlüğü her boyutta yaşadığın için mi... soru işareti koymayacağım... 3 nokta
cok seviyorum senin bu alintilari, fotograflari... zihnimi aciyor, kendime sorular sormama, kendimi tanimama sebep oluyor ve kendimi daha iyi tanidikca seni de daha iyi taniyor gibi hissediyorum.
bu şuna benziyor, eger birisini net göremiyorsan, bu onun sorunu degil senin sorunundur ve sen kendi gözlerini iyilestirdikce, karsi tarafi da daha net görmeye basliyorsun.
nietszche '' unutkanlar şanslıdır çünkü hatalarının acısını çekmezler '' der. Clementine Joel ile ilgili herşeyi unutmak için gider hafızasını sildirir .
Peki ama Nietszche gibi düşünürsek yada Clementine'nin yaptığını yaparsak bu şarkıları kim dinleyecek...:))
şarkı değil de fotoğraf beni çok etkiledi.fotoğraf çekilirken neye ve ne düşünerek baktığınızı çok merak ettim.
canımın ici..hayat sensiz ne anlamsız..biliyorum...susyorum..kanıyorum...
derin bir of çektirdin valla sağolasın...
Unutmayan ve unutulmayanlara Aşk olsun bir daha.sevgilerimle.
Canının çoğu yıllar önce birbaşkasında kalmış biri olarak... ne diyebilirim ki hep yarım yaşadıklarım ve aldığım nefesler... işin kötüsü tamamlayanım göçüp gitmiş yıllar önce bu cennetten...
bakışlarındaki ifade kilitli, mühürlü bir kapı gibi...
öylesine sırlı...
çözülmez...
haftasonu bir film izledim. mutlaka seyretmelisin. cunku cok farklı. bilimkurgu bir film ve cekiliş sekli belgesel gibi cok enteresan. umarım icini kasvetlendirmez ama::))
dıstrıct 9- dokuzuncu bolge.
sinemalarda::))
sana bir kitap, senin tadında, senin kadar ölesiye...
"Sinan AKYÜZ - İki kişilik Yalnızlık" umarım okuyup bana anlatırsın... iyi davran kendine doyo doyom...
Cok kotu vurdun be Yesilim Gozlum...
Canimizin cogu hep kaldi birilerinde....
Parcalari yerden alip ahanda birlestirme zamani zaman.
Unutma hayat tum hiziyla devam ediyor....
Kraliçem!
Karım!
Aşkım!
"Bizleri hatırlayın!"
Bir kralın verebileceği basit bir emirdi bu.
"Neden öldüğümüzü hatırlayın."
Kendisinden sitayişle bahsedilsin, ağıtlar yakılsın istemedi.
Anıtlar dikilsin, yiğitlik üzerine,
savaş üzerine şiirler yazılsın istemedi.
İstediği çok basitti: Bana,
"Bizi unutmayın!" demişti.
300 Spartalı
Odanın balkonunda bir kadın intihar etmek istiyordu. Uzanıp elini tutsam ben de düşecektim...
Aşağı indim bu yüzden. Ama korktuğum ve ölümden kaçtığım için değil...
Düştüğünde, üzerime de düşse, altında kalan ve ölen ben de olsam, tutabilme ve onu yaşatabilme umudu daha fazla olduğu için...
Çünkü dostluk, dostunu kurtaramayacak olduktan sonra bir işe yaramıyordu...
Çünkü dostluk, elele tutuşup birlikte ölmek değildi...
Çünkü dostluk, düştüğünde düştüğü yerde olup dostunu kurtarabilme umuduyla ölümü beklemekti...
Odanın balkonunda bir kadın intihar etmek istiyordu ve her an biraz daha yaklaştırıyordu kendini ölüme... Üstelik bu defa sadece kendi ağırlığı değildi onu yaklaştıran dibe...
Aşağıdayım, bekliyorum...
Çünkü dostluk susmak ve beklemek demekti...
Gözlerini Çok Özlemişim.
Sen UzakLarı Çekerken GözLerine ßen Yakınında Tutu§uyorum..
Aşk gibi gözlerin...
İçinde en güzeli buluşmaların,
en keyiflisi sohbetlerin,
en ateşlisi sevişmelerin,
en özlem duyulanı ayrılıkların.
Aşk gibi gözlerin...
Ama en hüzünlüsü,
Sonu en mutsuz biteni sevdaların.
Yorum Gönder