29 Şubat 2008
Gün hiç durmadan akardı geceye..
her akşam sesli sesli..
Kadın birikirdi kendine..
Sessizce Şubat gibi..
4 yıl geçti.. 29.adımı attı ay coşarak..
Yaşama çıkmıştı kadın saklandığı yerden..
Yılların sakladıklarını sunarak..
Yasladı sırtını kendinden iri bir gövdeye..
Hissetti kıvrımlarını elinde eldivenleriyle..
4 yıl biriktirmişti acılarını şubat..
Şimdi artık, artık yıldı..
kustu içindekileri, döndü yüzünü güneşe..
Sonra döndü yeniden kendine..
Dinledi sustuklarını içinde..
Saklanmalı mıydı yeniden yaşamdan..
Yoksa saklanmalı mıydı yaşama..
Yada saklamalı mı gerçekten yaşamı
Nasıl ??
Nerede??
Niye??
(DIDO - LIFE FOR RENT)
Etiketler: şiir
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
12 yorum:
Bayan bu..
Bir agaçtan düşen yapraklar gibiydi kimi zaman..
Suskun tenindeki fırtınalar düşürürdü kırmızı yaprakları,
şubat gibiydi gülüşü ama hep bi mevsimin ilk günü kadar erkendi.
Bayan bu..
bütün mevsimlerin kokusu üzerinde olan...
:) kırmızılar yakışmış ...ama ya şapka ? ...yüzün olmaması eksiklik olmuş bence ...
Kıpkırmızı :) ellerine sağlık .
ahmet yavuz
1987....
bosna hersekten gelmiş küçük bir çocuk
henüz 6 yaşında
doğru dürüst türkçeyi konuşamadığı ve sokaktaki çocuklara mahalleye yeni taşınmış bir yabancı mahrumiyeti ile yaklaştığı için oyunlara pek dahil olamazdı...
tüm oyunlarda hazır beklerdi ama davet alamadığı için oynayamazdı ahmet
o çocuk düyasının dışlanmışlığı onu neden geldik buraya dercesine isyanlara taşırdı
çünkü çocuk dünyasının hemen hemen tümü oyundu ama ahmet hiç oynayamazdı
bir gün ondan 3 yaş büyük ayla tuttu elinden ve hadi saklanbaç oynuyoruz dedi
aylanın arkasında gidip saklandım....
unutamadığım ilk oyundu ve unutmadığım ilk arkadaşım oldu ayla
beni 21 yıl öncesine götürdün konu başlığınla
ellerine, diline sağlık
sağlıcakla
zor bir gündür bu 29 şubat 4 yıllık herşeyi bir güne sığdırır bu yüzden çok ağır gelir insanın üzerine ...
en nihayetinde sobeleyecektir yaşam...
Saklanmamayı öğrenmek biraz zaman, biraz da cesaret istiyor sanırım. ama ödülü büyük herkes için.
çok güzelll !
Yaşamdan saklandığı anlar olur insanın, eğer bundan kazançlı çıkmayı başarabilirse de yaşama saklanarak kurtulur, yaşamı saklamaya gerek yok alıp avcuna yürümek gerek ama ne kadar imkansız çoğumuz için.
Bir çocuk
Ve bir ayağı kırık tahta masa
sanki zaman tersine işler çocuğun odasında
ve köşede içten içe büyüyen akasya
Yalnızlıklardan yapılmış
rengaren oyuncaklar, etrafı dağıtır
Zaman ebedir sen ebedi değil
tek kişilik saklambaçlar
içini kanatır..
önün arkan sağın solun
nereye baksan yalnızlıktır
nereye baksan çocukluğun ..
Hatıralarında kalan
bir oyuncak kedi
Ve çocuk ölürken
Kendini sobeledi ...
kadar ...
Çok güzelsin . Ama o gözleri saklamak haksizlik :). Iyisindir umarim . sevgiler
-Özlemlediğim her halin içimi burktu
-Zamanı yenen anılarımda yaşadın
-Laflayamadığım dostlarımda,göz yaşı döktüm ama
-Eminim sen de bu sokaklarda gezdin ya
-Manasını bilmediğin ayak izlerimde beni hissedersin belki diye
22.05.11
Yorum Gönder