5 Nisan 2007
Çoktan bitmiş bir evliliğin resmi makamlarca da onaylanması işlemi vardı bu sabah..
Davacı olup, davalı hakkında dilekçe yazıp dava açtığım günden beri şu beklenen tarih 5 nisan stresi yaşamıştım..
boşuna yaşamışım..
hiç de düşündüğüm kadar stresli değilmiş..
aynı filmlerdeki gibi aslında..
mübaşir kapıdan çıkar..
davacının ve davalının ve varsa avukatlarının isimlerini son ses bağırır..
orada beklemekte olan herkes birbirine bakar meraklı gözlerle..
(aynı saate ortalama 10 adet dava verirlermiş de)
içeri girersiniz..
davacı bir kürsüye.. davalı bir kürsüye..
ortada ve yüksekte hakime hanım..
bu arada mahkeme salonumuz son derece modern..
her ikimizin de kürsüsünde bilgisayar ekranı var..
yazıcı adam (bi ünvanı var mıydı bunların, mübaşir gibi falan) hakimin söylediklerini yazdıkça siz de anında ekrandan görürsünüz..
davacı ve davalı zaten anlaştıkları için soru sormaz hakim..
sadece anlaşma maddeleri üzerinde sorarak teyit alır..
Ve karar yazıya dökülür..
davacı ve davalı imzalar..
Ve artık ayrılık resmiyete kavuşur..
Dünden pek bi farkı yok aslında bugünün..
yani bu ayrılık resmi olmadan ve adı "boşanma" olmadan önce de aynı idi.. şimdi de aynı..
Nasılım diye gün boyu kendime sordum..
nasılım ??
sanırım bugün ne iyiyim ne de kötü..
tek tarif edecek duygunun adı : GARİPLİK ..
yani garibim işte..
öylesine garip..
Yaklaşık olarak 12 yıl süren bir yaşam stilinin değişimi demek benim için bu ayrılığın adı..
Değişim..
Ama ben bu değişime zaten bugün değil 5 ay önce başlamıştım..
bugün o yüzden dünden farklı değil..
garip his dışında..
kardeşim yanımdaydı.. 3 gün önce mahkeme için gelmişti istanbuldan.. çıkınca onunla biraz gezip almamız gerekenleri aldık, yemek yedik, eve gittik.. sonra ben işe gittim.. işten çıktıktan sonra fotoğraf kursuma gittim..
öyle yani.. her perşmeb günü gibi..
5 nisan kararları çoktan alınmıştı çünkü:)
Gece yatarken kendime söylediğim şeyler şunlardı:
“Önemli olan hayatı nasıl yaşadığın değil, sonradan nasıl anlattığındır.” !!!
beynimin içinde sadece bu cümle dolanıp duruyordu..
ben çok gecikmiş bir nokta koydum hayatımda..
Çok önceden konması gereken ama sürekli vürgülle oyalanılan ve bu yüzden artık anlamsız hale gelen bir cümle.. nihayet noktasına kavuştu..
Ve nokta .
Herkesin yolu açık olsun..
(ANOUK - NOBODY'S WIFE)
Etiketler: bana dair
16 yorum:
hayatinda yeni bir sayfa acildi demek :)
bu yeni yasantinda dilegim; diledigin tum dileklerinin gerceklesmesi, saglik, mutluluk, basari dolu yillar....
Niye ses soluk çıkmadı acaba diye düşünürken sitendeki son yazında bu sorunun cevabını buldum sanırım, bu durumda ne söylenir bilmiyorum ama ben "hayırlı olsun" demeyi tercih ediyorum.
hazır hisediyorsundur kendini yeni birşey de değil hani senin için.. çok uzun zaman önce başalmış bir ayrılığın kağıda yazılma vaktidir ama o mahkemeden çıktıktan sonra başlar bu gariplik duygusu. bir pişmanlık değildir yada bir rahatlama.. sadece garip bir duygudur yaşanan..
..umarım son bulur bu gariplik halleri..
yaşadığın bir döneme son
noktayı
koyduktan sonra gönlünce bir yaşam geçirmeni dilerim... kendine iyi
bak...
Hakkında hayırlısı olur inşallah canım. En azından birşeylerin netleşmesi senin adına sevindiğim nokta. Başkaca diyecek sözüm yok maalesef. Böyle durumlarda konuşmayı beceremem ne yazık ki. Sadece elimi omzuna koyduğumu hisset.
hayat kendimizin hayatı
virgülüyle noktasıyla hatta imzasıyla
hayatımızı karşı cinsle birleştirirkende imzayla sonlandırıkende imzayla olması ne garip ama aradaki farkı en iyi şu an siz anlıyosunuzdur yeni hayatınızda mutluluklar ....
Herkesin hayatında kimi zaman düştüğü çukurlar vardır..
Evlenmeyi düşlemişsindir yılarca,yuva kurmayı.bir oğul istemişsindir Tanrı dan..sıcak mesut bir yuva..ve birazcık huzur..birazcıkta olsa..
evlenmişsindir nitekim, hayatının aşkıyla.
-bunca zaman neden tanışmamışım- ,
-bunca yıl hiç yaşamamışım ben- dediğin o sevgiliyle..
güzel günler bekliyordur artık seni..düşlerin ötesinde bir zaman..
Mutluluk,salt mutluluk..
aklına başka hiç bir şey gelmiyor ki..
Güzel günler geçer sonra..
düşlerle gerçekler birbirlerine hasım kan davası olan iki hasım gibidir artık..
sen ve o..
o ve sen..
Artık ne sana akşam dönüşünde, ellerinde diri karanfillerle eve dönen adam,
ne de evde kapıyı yüzünde dünyanın en tatlı tebessümüyle karşılayan kadın yoktur..ikinizde faili meçhul birer cinayetsinizdir şimdilerde..
kimi zaman tersine gider her şey.
bir bakmışsın lastiğin patlamış ..daha da kötüsü, istepneyi evde unutmuşsundur..unutkanlık işte..olur mu olur..başlar içinde o büyük hesaplaşma..
-ben nerde yanlış yaptım-,suçlu ayağa kalksın-
Kimdir ki suçlu..kendimiz,kendimiz mi..evet bazen kendimizizdir suçlu..
Ben suçluyum.benim yüzümden oldu tüm bu aksilikler..benim yüzümden..
Oysa tek suçlusu sen misin yolunda gitmeyen bir şeylerin..
tek suçlusu sen mi..
Yola çıkınca düşünmen gereken tek şey yoldur..fakat unuttun.kim unutturdu sana..beynini kullanman gereken yerlerin yerini başka şeyler almıştır bir kere..
Kafan başka yerdedir..kalbin başka bir sevdaya atıyordur..
işte anlaşamadığın patronun,bir türlü içselleştiremediğin şu çarkı bozuk sistem..muhalifsin ..nasıl muhalif olmıyasın ki.nasıl..
Ya ben yokum deyip kendini hiçe sayacaksın..ya da ben varım diyeceksin..buradayım diyeceksin..göze alıp her şeyi..ama her şeyi..
İsyankarı oynayacaksın…gözü pek bir militanı..bombacı bir anarşisti..
Ölümü bile seveceksin köşeye sıkıştığın zaman..en kanlı ölümleri..
İzin-vermeyen geçitleri..aman vermeyen belayı..
Kimi zaman çukurlara düşersin işte...patlar içinde isyan bombaları..
Suskunluğun biter..bağırmak bağırmak geçer içinden…ses tellerini koparıncaya dek süren bir bağırtıyla..iyisi mi.üzülme sen..tek suçlusu sen değilsin tüm bunların..içinden dışarıya çık kendine bir yabancıymış gibi bak..doğru mu yapmışsın..evet doğru!öyleyse rahat ol gözüm..bil ki..hayat dedikleri bu..
Düşlerle gerçekler orada bir meydanda hep savaşır..üzülme..bu da geçer de..bu da..yazgını sev,kucakla Tanrı’dan geleni..hatanı gör,yanlışını düzelt..
Yürüdüğün yollar mayınlarla doluysa eğer,hemen şimdi çık git bir detektör al kendine..seni sarsan zelzelelerle daha bir güçlendiğini bil..
bak o zaman gülüşü başka ağlayışı başka bir insanı göreceksin aynalara baktığında..şimdi aynalar yarının ışıklarıyla parlayan bir bakışın aksini düşürmektedir gözlerine....şimdi yeni bir sayfa açmanın vaktidir..yarınon güzel olsun..şimdi ve yarın hep umutla kal..tebessümle..
yeniden demek güzeldir..
yeniden..bıraktığın yerden..
yeniden-ler hep heyecanlandırır beni..
bir kaç kelime yazayım dedim..uzadı düşünce.kıramadım bende..tebessümle..
değilmidir en büyük yalnızlık, yanlış insanla olmak?
yaşarken, dalından kopan bir çiçek gibi solmak..
ne kader ne kısmet. yaşanılan esaret,
sendeki birçoğumuzda olmıyan cesaret.
Güzel anılar akıllarda kalsın, kötüleri unutulsun.
Seninde dediğin gibi, herkesin yolu açık olsun
yolunuz açık olsun Fatoş
:) en iyi kararı sen vermişsin:)
insan kendine katlanamazken birde başkasına katlanmak saçmalık.
Fatos'cum yeni actigin bu hayat sayfasi sana ve kizina guzellikler mutluluklar getirir umarim,kizin ve sen en onemli kislersiniz artik yasaminizda!huzur ve sevgiyle dolu bir yasam diliyorum,hayirli ugurlu olsun!
usteki yorum bana ait,adimi yamayi unutmusum,sevgiler cigdem(vancat)
İlk hangi post'a yazayım bilemedim. Dün'e dair "angel" a mı yoksa buraya mı.. Angel benim blogumun tanımı o yuzden ozel. Ama bu post'da size dair ve cok ozel.
Beni linkleriniz arasına eklemissiniz, cok mutlu oldum. Aslında ben sizi kesfedeli aylar oldu, sizden once ben sizi eklemeliydim diye dusunup hayıflansam da, cekindim sanırım. Cok guzel bir blog. Ve bu arada merhaba :)Bir de hayatınızda yeni actıgınız sayfa hayırlı olsun. Buranın rengini beyaza cevirmekle baslayabilirsiniz mesela :)
ne demeliyim bilemiyorum.. ama tüm yaşanılanları düşündüğümde artık sana ait bir hayatın var hep istediğin gibi. kızın ve değer verdiklerinle yeni bir hayat. tadını çıkar :)
05.04.2007 17:10
s.e.
Olsun istersin…
Hatta olsun diye yapılması gerekenden daha da fazla üstelersin.
Aşktır; değer verirsin, ödün verirsin, sevgiden de öte saygı gösterirsin, olmayacak kaç şey varsa bir araya bile getirirsin. Bakarsın, ne anlattığını anlayabilmiş (?) ne de çözüm için bir şeyler yapma gayretinde.
İştir; sabahlarsın, “olsun” diye ailenden çaldığın zamanı oraya verirsin.
Dosttur; hayatta kimseyi dinlemediğin kadar dinler, kendine ayırmadığın onca şeyi ona ayırmaya çalışırsın.
Sonra olayın içinden kendini çıkartır şöyle karşıdan yaptıklarına bir bakarsın. Bakarsın ki her şey başladığın gibi!
Olmuyorsa, olmuyordur!
Gönlün rahat mı?
Elinden geleni yaptın mı?
Cidden olmuyorsa zorlamayacaksın…
_________CAN YÜCEL
Yorum Gönder