2 Mayıs 2007

bu son (mu)


Hani hep deriz yabu son” ..
çoğu zaman bu cümleyi kullandığımızda son olmaz aslında :)

Daha çocukken başlıyoruz bu cümleyi hayatımıza almaya..
yaramazlık yaptığımızda ve anne ya da babamız kızdığında heme
n bu son, bi daha yapmayacağım” deriz..
ama yine yaparız :)
ve yine
bu sonderiz karşımızda öfkeli birilerini bulduğumuzda :)
hoş ebeveynken de durum değişmiyor sanırım..
roller değişse de bazen kelimeler aynı kalıyor :)
yaramazlık yapan çocuğumuza “se
ni bu son uyarışım” deyiveririz..
ama gerçekte son değildir..
bu cümleyi kullandıktan sonra bile bilmem kaç “son kez” daha uyaracağızdır :)

Bu son, bi daha yaramazlık yapmayacağım..
Bu son, bi daha hep sözünü dinleyeceğim..
Bu son, bi daha sigara içmeyeceğim..
Bu son, bi daha yalan söylemeyeceğim..
Bu son, bi daha sevmeyeceğim..
Bu son, bi daha aşık olmayacağım..
Bu son, bi daha sınavıma iyi çalışacağım..
Bu son, bi daha kimseye yenilmeyeceğim..
Bu son, bi daha kimseye güvenmeyeceğim..
Bu son, bi daha hiçbişeyi zorlamayacağım..
Bu son, seni bir daha uyarmayacağım..
Bu son, bu kez bitti..
Bu son, bi daha evlenmeyeceğim :)
….
..

Bunlar hemen bi çırpıda aklıma gelen
bu son lar..
ve bu son ların gerçekten sonu yok:)
işin ilginç tarafı da
bu sonderken hepimizin kendi söylediklerimize inanmamız..
gerçekten de içimizden
bu sondiye haykırdığımız için kelimeye dökülür bu cümle..
bi daha yaramazlık yapmayacağımıza o anda inanırız..
bi daha kimseye güvenmeyeceğimize o anda gerçekten inanırız..
bu kez gerçekten son olduğuna inanırız..
ama..
son değildir..
neden peki ??
pek çok nedeni var elbet :)
bunu başka bir post konusu olarak –hatta postun adı: "gerçekten son olmayan sonların sebepleri" olsun- yazmak üzere erteleyerek, aklıma
bu sonların nerden geldiğini söyleyeyim..

sevgili arkadaşlarım ve sitemi sürekli takip eden sessiz okuyucularım biliyor ki bir ay önce
boşanma davam vardı. Ve tek celse de boşanmıştık.
Bence
bu son du !!!
yani davanın sonunda hakime hanım: “…. şartlarında anlaşarak tarafların boşanmalarına karar verilmiştir” demişti.. ve biz de kağıdı imzalamıştık... bence gerçekten
bu son du !!
ama devlet dedi ki: “yok öyle kolay son :) tek seferde son olur mu :) sen hayatın boyunca
bu sondediğin zaman son oldu mu?? Öyleyse şimdi neden olsun?? Bu sadece mahkemenin kararı.. hele gel bi kesinleştir bakalım kararı….”

Şaka bi yana.. sevgili avukat arkadaşım (buradan bir kez daha teşekkür ediyorum Lemancım) hem bizi uyardı hem de ülkemizde avukatsız boşanan çiftlerin başına çok sık gelen bu karmaşıklığı anlattı.. çiftler mahkeme den çıkan boşanma kararının altına imzayı attıklarında, boşandıklarını sanıyorlar.. Eğer içlerinden biri nüfus cüzdanını hemen değiştirmeye kalkarsa sorun ortaya çıkyıor.. ama yıllarca değiştirmek için başvurmayanlar oluyormuş.. işte onlar için sorun başlıyor.. aradan yıllar geçiyor mesela.. birisi evlenmeye kalkınca nüfus müdürlüğünden hala evli olduğu sonucu ortaya çıkıyor.. neden ?? kararı kesinleştirmedikleri için..
Yani karar kesinleştirme diye bişey var arkadaşlar.. temyiz hakkından vazgeçip kararı kesinleştirdiğinize dair üç beş yere imza atıyorsunuz adiliyede.. mahkemede sizin boşanmanıza karar veren hakime hanım odasında imzalardan sonra son bir kez daha soruyor size..
“temyiz hakkınızdan vazgeçiyorsunuz??”
.. evet
.. evet
“boşanma kararını kabul ediyorsunuz??”
evet ..
evet..
o zaman temyiz yolunu kapatarak boşanmanızı kesinleştiriyorum..

Adliyeden çıktığımda kocaman kocaman yağmur yağıyordu..
hani çok uzun zamandır görmediğim iri damlalarla bi ıslandım bi ıslandım..
yağmur iyidir dedim içimden..
ki benim gibi yağmuru da, ıslanmayı da çok seven biri için adliye çıkışı nasıl bi ferahlık yaşattı bana kimse anlayamaz..
içimden bi de dedim ki: “geçmişe ait ne kadar kötü anım varsa aksın gitsin bu damlacıklar gibi.. bu yağmur hepsini alıp götürsün..”

Eve geldim sırılsıklam..
bahar gelmiş..
evime yağmurlu toprak kokusu girsin dedim açtım pencerelerimi..
ve bugünün anısına yukarıdaki fotoğrafı çektim..
Sanırım bu kez gerçekten son :)
Son dimiiiiii?!?!??!?


(A-HA - CRY IN THE RAIN)