18 Eylül 2012
Groundation -Groundation Chant
Ben bir şiir kitabı ararken tanışmıştım Onunla.. On yıl önce soğuk bir kış akşamıydı.. Bursadaki tek kitap kafede "Akrep Yelkovanı Öpünce" adlı bir şiir kitabını arıyordum.. Kitabı raflarda bulamamış ve kasadaki adama gidip sormuştum.. Bilgisayardan kontrol etmişti, yoktu.. Hiçbir yerde bulamıyordum zaten.. Sonra bana "şiirleri seviyorsunuz sanırım" demişti.. Evet dememle birlikte hızlı bir sohbete koyulmuştuk bile şiirler üzerine.. Meğer kendisi bir şairmiş. Mütevazi bir şekilde kitabını gösterdi bir raftan alıp ve beni yalnız bıraktı kitabıyla.. Ben daha kitabın adını okuduğumda nefesim kesilmişti..
Konabilir..
Kanabilir..
Kanatabilirsin Ömrümü..
Kitabın arkasını çevirdim :
"Ali Hadi Gözütok: 1958 Tokat doğumlu şair; ilk,orta, lise öğrenimini Niksar'da, yüksek okulu Samsun Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. 18 yıldır şiir yazıyor. İnsanın insana ve doğaya karşı verdiği egemenlik savaşına şiirle itiraz ediyor. 78 Kuşağından. Kendini yok etmek için yola çıkan kurşunun aczi nedeniyle şiire mahkum edildi. Bu ülkede sanata ve şiire karşı yapılan haksızlığın, yine şiirle karşılanabileceğini düşünüyor. Bursa'da kitaplar arasında insanlarla sanat üretimi için çalıştığını söylüyor. Yaşamın amacını; hiçbir şeye zarar vermeden insanın kendisini yeniden üretmesi olarak görüyor."
Ve sonra gözümü kapatıp kitapta rastgele bir sayfa açtım..
Uç Benim İçime adında bir şiirin olduğu sayfaydı ve benim şiirin ortalarından iki mısra gözüme çarpmıştı:
"Kanatlarını açmadan uçabiliyorsan
Yüzümden çok yüreğimdir sana gökyüzü.."
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Tek kelimeyle vurulmuştum bu iki mısraya.. Defalarca tekrar etmiştim içimden.. Kanatlarını açmadan uçabiliyorsan, Yüzümden çok yüreğimdir sana gökyüzü.. Oturup bütün kitabı bir çırpıda okuyup sonrasında da almıştım kitabı, elbette imzalatarak.. "Sevgili Fatoş, Şiirin dostluğu ansızın başlar ve hiç bitmez, dost olalım, şiir kalalım.." diye yazmıştı kitaba.. Hala en sevdiğim kitaplarım arasındadır..
Sonra biz çok iyi dost olduk gerçekten de.. Şiir dostu.. İlginç bir hayatı vardı. Devrimciydi. Yirmili yaşlarının tamamı cezaevinde geçmişti. Tam 11 yıl. Karısıyla o zaman tanışmışlardı. Avukattı karısı. O da bu yola baş koyanlardandı. Yıllar süren mücadeleler.. Hapisten sonra yabancısı olduğu dünyaya dönüş.. Ama bu dünyaya hep yabancı kalış.. Ve Şiire sığınılmış bir hayat aslında.
Az önce öğrendim ki.. Ali Hadi Gözütok pazar günü vefat etmiş. Uzun süredir kanser tedavisi görüyordu. Onu daima çok sevdiğim şiirleriyle ve sakin gülümsemesiyle hatırlayacağım.. Umarım huzur bulur içli ruhu..
İkinci şiir kitabı olan "Her Aşk Bir Masaldır" da benim için de yazdığı bir şiir vardı:
GECEYE ÖVGÜ
“gülüşünde öyküler beslenen Fatoş’a”gecenin kokusunu
kanatlarında taşıdıkça
ruhunu arındırır yarasalar
büyücüler
nefesindeki düğümle bağlar
saçlarını kızların
şairler
insanın kıblesinden çalar da yakut bahçesini
yalnızlık yeşerir ağaçlarda
kurşunlar dökelim ırmaklara
balıklara nazar değmesin
temizlesin kalbimiz
güller ekelim geceye
dans ederek
yalnızlıktan
korkmasın
yapraklar
şiirlere
su taşıyor nasıl olsa topraktan
secdeye varmış akasyalar..
Bu kitabını imzlarken şöyle yazmıştı bana:
“Tanrı seni ve sizi masalsız bırakmasın diyeceğim ama..
Ya tanrının da masalı yoksa !
Fatoş, yüreğinde taşıdığının ne olduğunu sen biliyorsun, dilerim sevgi ve aşk hiç eksilmez hayatından..
Sevgiyle..
02.02.2004
Capella / Bursa”
Etiketler: altı çizili tümceler, kitap, şiir
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
26 yorum:
gözlerim yaslandi-cok üzüldüm Fatos...
bir kac saat kalmistim onun kütüphanede ama senin dedigin gibi onun mütevazi hali beni de cok etkilemisti....
ne diyeceğimi yazmakta zorlandığım şu anlar yok mu? Çok cümle düşünürken hiç bir cümleye sığdıramayışın ah canım öyle anlardayım..
Şenay Ablacım, evet hep mütevazi bir adamdı, takıntılar üzerine nasıl da sohbet etmiştik o akşam..
Leyl.. Evet.. Hayat herkese eşit davranmıyor.. Kelimeleri çok güzel birleştiren bir adamdı..
Güzellikler bırakanların ardında, güzelliklere ulaşacağına inanıyorum. Bir yerlerden huzur ve mutlulukla seni selamladigina eminim.
Haklısın Nesrincim..
Başın sağolsun canım :(
Vay canına, üzüldüm şimdi :((
kitabı güzeldi cidden
Rengincim sağol, şiir seviyorsan kitaplarını tavsiye ederim okumanı..
Cenk, sende ilk kitabı vardı diye hatırlıyorum, ikinci kitabını da almalısın.. güzeldi değil mi şiirleri çok..
Yazının başını okurken heyecanlandım, devamını okuma ihtiyacı hissettim. Güzel bir son beklerken bu ölüm haberi içimi acıttı, birden hüzün çöktü.. Hayat bu kadar kısa ve de boş. Her zaman güzel sonlar olmuyor ne yazık ki..:( Allah rahmet eylesin.
haklısınız Amin Murat Bey..
Güzel kızım, en az senin kadar bende babanda çok üzüldük Ali Hadi Bey için.. çok iyi insandı.. mekanı cennet olsun,... Allah rahmet eylesin yavrum.. Ayrıca yazını , o içten gelen sevgiyle dolu sözcüklü yazını çok beğendim.. KUTLUYORUM SENİ... AYRICA ACINI DA PAYLAŞIYORUM..
Annen
Ali Hadi'nin öldüğünü şimdi senden öğrenmiş oldum. Çok üzüldüm uzun sohbetler ederdik. Aynı siyasi gelenektendik , yani ağabeyimizdi. Benim de yıllarca aradığım bir kitabı ''lanetli ömrün kırlangıçları'' tesadüfen bir yerde bulmuş ve getirmişti. Kitabı sadece bir kere sormuştum, unutmamış. 2000 yılında biten bir aşkın ardından şaşkın şaşkın bakınırken mevzuyu anlamış usulca ve ustaca yaklaşıp gel biraz konuşalım demişti. Konuşmalar Capella kapanıncaya kadar devam eder sonra beni yollarının üzerinde olan evime bırakırlardı: Bir süre sonra da en üst kata taşındılar. Neler yapmadık ki bir gün üç İtalyan adam çıkageldi. Tofaşta çalışıyorlarmış nerden tanıştıysalr bilmiyorum. Sonra üçüncü katta bir gün toplandık İtalyan yemekler yaptılar rönesans tablosu gibi bir masa kurdular yedik içtik eğlendik. İçlerinden biri aynı zamanda dans hocasıymış herkese dans öğretti yani öğretmeye çalıştı. Rumba , çaça , salsa ne geceydi. Yazıyı bitiremeyeceğim. sonra görüşürüz.
Serdar, Yazdıklarının aynısını biz de yapardık. Bir dönem hatta, her dışarı çıktığımızda gittiğimiz tek yer Capella olmuştu. Capella kapanana kadar sohbetler, sonra da evlerinin yolu üzerinde olduğumuzdan da bizi eve bırakma. Sonra 3.kata taşınışları.. Zaten Capella, Ali Hadi Bey oradan kendini çektikten sonra da Capella olmayı yitirmişti bence.. Onu herkes dost olarak hatırlayacak buna eminim..
demek bir güzel yüreği, bir güzel kalemi daha kaybettik. başımız sağolsun...biliyordum şiirlerini ama hiçbir kitabı yok ben de...
evet Mayam, başımız sağolsun.. İki kitabı da çok güzel, bir kütüphane güzelliği..
Az önce bir arkadaşımdan öğrendim Ali Hadi ağabeyimizin öldüğünü. Tesadüf eseri de bu siteyi buldum sonrasında. Ben de 2000 yılı civarı başlamıştım Capella'ya gitmeye, tartışmasız en çok sevdiğim cafedir Bursa'da.
2004 yılında Go oyunu ile tanışmamıza da vesile olmuştur kendisi ve akabinde kurduğumuz Bursa Go Kulübüne de sonsuz desteği olmuştur kendisinin. Son 2-3 yıldır neredeyse hiç gitmedim Capella'ya ama en kısa zamanda gideceğim. Nur içinde yatsın...
evet Fatih.. Go oyununu da ben kendisinden duymuştum ilk kez.. Hatta öğrenmem için bana bir de kitap hediye etmişti..
"Düşlerinden bir serçe kalkar
konar
dudağımın ucundaki
elveda gülücüğüne..."
Ali Hadi Gözütok'la; zindanın karanlığını çocuk yüreklerimizi yumruklu yıldızın mızrağına sararak delmeye çalıştığımız Erzincan askeri cezaevinde kesişti yolumuz.İnsanlığı, cehennem kapılarında ateşten zebanilere karşı çıplak yürekle savunduğumuz zamanlardı. Gece yarıları bulduğumuz bir imgeyi esrik bir coşkuyla paylaşır,minik pencerede kızaracak tan yerini beklerdik.
Cenazeden dönen dostlarımızın Ali Hadi'yi yıldızlara uğurlamaya neden gelmediğimi soran telefonundan öğrendim dostumun kazığını.Bir eksik çıkacağız hayat maçına.Güle güle şiir yürekli çocuk,güle güle.Hemen ardındayım;bir köy deresine anılarımızı yıkamaya gidiyorum. Mahmut Altundaş.
Ne güzel yazmışsınız Mahmut Bey, bize sadece kelimelerinizdeki o kesif hüznü sonuna kadar hissetmek kaldı :(
Sevgili Ali Hadi ile bir kaç yıl Aras Cargo da birlikte çalıştık. Özel sektörün tatmin olmayan insan öğütme histerisi içinde aramızdan ilk ayrılanlardandı. Şiir yazdığını kitaplarının basıldıgını ve yıldızlara karıştıgını buradan öğrendim. Çok erken bir kayıptı çok üzüldüm. Sevenlerine sabır diliyorum. ışıklar içinde uyusun... Kemal Gülgönül
Şiirlerini mutlaka okuyun Kemal Bey, o zaman gerçek Ali Hadi ile karşılaşacaksınız..
Ali Hadi Gözütok, benim tabirimle Ali Hadi Dayı... Kendisi sevdiğim bir abimizin dayısı olması dolayısıyla benim de dayım gibi benimsediğim biridir... ilk tanışmamızda anılarında, yaptıklarından, ideolojilerinden bahsetmişti ve sonra yaşadıklarından, devrim zamanlarından, şiirlerinden,hapis hayatından, devrim arkadaşlarının nasıl yarı yolda bıraktıklarından, 80'ler de devrim zamanlarında gözünün altından yediği kuruşundan vs vs... Ankara'da hastane de vefat haberini aldıktan sonra üzüldüğüm kişilerden biridir...
Sene 2020 olmus; benim aklima Capella' da gecirdigim guzel zamanlar, Ali abi' yle olan bir iki guzel sohbetim; kendimi ararken elime gecen kitabi ve siir hakkindaki konusmalarimiz geliyor. Zaman ne cabuk geciyor.. Cok severdim kendisini, Capella da bizim icin guzel bir siginakti o zamanlar. Allah rahmet eylesin.
Ali Hadi abiyi birgün tekrar göreceğimi düşünürdüm.. Capella çok özlediğim mekandır.. Ali abimin ruhu şad olsun.. Riza
Yorum Gönder