11 Mayıs 2008
WHITE LION - WHEN THE CHILDREN CRY
- Delileri seviyor musun ?
- Ne demek istiyorsun ?
- Gerçekten sever misin, yoksa iş için mi?
- Gerçekten severim. Hayatla başa çıkamıyorlar.
- Ben de seviyorum onları.
Kısa süren bir sessizlikten sonra Elisabeth yeniden konuşmaya başlar.
- Baba, sanırım ben de delireceğim.
- Neden böyle diyorsun?
- Ben de hayatla başa çıkamıyorum.
- Çünkü çok hassassın, her şeyden çok kolay etkileniyorsun. Hayal gücün çok geniş. Deli değilsin. Korkacak bir şey yok. Güven bana.
Bu konuşma, küçük Elisabeth ile Akıl Hastanesi müdürü olan babası arasında geçiyor..
Je M’appelle Elisabeth; herkesin, ailesinin bile Betty diye çağırdığı 10 yaşındaki bir kızın, “benim adım Elisabeth” diye haykırışının filmi..
Jean Pierre Ameris in, Anne Wiazemsky’nin romanından uyarladığı bu dram, bir büyüme, olgunlaşma, ve özgürlük öyküsü olsa da bana kazıdığı duygu, bir çocuğun yalnızlığı oldu..
2.Dünya Savaşı sonrası Fransa da geçiyor öykü..
anne ve babası boşanmak üzere olan küçük elisabeth’in tek arkadaşı ablasıdır.
Tek komşuları babasının müdürü olduğu akıl hastanesidir.
Ve dadısı da akıl hastanesinde yaşayan, hiç konuşmayan, zararsız bir kadındır..
Ablasının okumak için başka şehre gitmek üzere evden ayrılışı ile kendini yalnız hissetmeye başlayan küçük kız, annesinin de evi terk etmesiyle tamamen yalnızlığa gömülür..
evet babasının dediği gibi çok hassastır, her şeyden etkilenir..
anneannesinin aslında intihar ederek öldüğünü öğrendiğinde başlamıştır aslında büyüme süreci..
ablasız, annesiz, ve babasının bütün gün çalıştığı için orada olamadığı bir evde sessiz dadısıyla geçer günleri..
Öyle yalnızdır ki..
ve öyle mahsun bir ifade vardır ki hep yüzünde..
onun yalnızlığı boğazınıza oturur filmi izlerken..
Akıl hastanesinin duvarından kaçıp Betty nin bahçesine sığınan Yvon, Betty’nin tüm yalnızlığını doldurmaya başlar..
küçük kız ona barınak sağlar, her gün yiyecek taşır, kazak yastık battaniye kaçırır..
hiç konuşmayan bu gence küçük kız adını öğretir..
Betty..
günlerce ona Betty demesini öğretir..
bir gün annesiyle çıktığı alışverişte kendisine aldığı etekle birlikte artık büyüdüğüne karar veren küçük kız, soluğu sessiz arkadaşının yanında alır.
Mutlulukla dönerek artık ona büyüdüğünü anlatır..
ve ona artık Elisabeth demesini söyler..
o artık Elisabeth dir..
büyümüştür..
İntihar etmeyi düşündüğü, ailesine mektup yazdığı ve ablasıyla ikisinin fotoğrafının bulunduğu çerçeveyi kırıp oradaki camı bileklerine dayadığı sahneler izlenmesi benim için epey zor sahnelerdi..
Benim Adım Elisabeth, ülkemizde gösterildi mi bilemiyorum..
sanırım geçen yıl ki İstanbul film festivalinde gösterilmişti..
ben kesinlikle çok beğendim filmi..
özellikle ebeveynlerin de izlemesi gerektiğini düşünüyorum..
çünkü gıcırdayan bir kapının bile küçük bir çocuğun gözünden nasıl göründüğünü anlatıyor..
Küçük hanımın hazırladığı bu muhteşem kartı (çizimlerden boyamalara her şey kendisine ait, karikatüre dikkat!!)
ve anneler günü hikayemizi 1.oda da anlatacağımdan dolayı buradan sadece
Tüm Annelerin Anneler Gününü kutluyorum.
“İnsan kendini yalnızca yine insanda tanır.”
demiş Goethe..
Bety kendini Yvon’da bulur.
Ve o artık Elisabeth’dir.
Evet filmin dediği gibi:
Bazı insanlar hayatınızı değiştirir !
Etiketler: sinema, unutulmayan replikler
18 yorum:
..ve hayatiniz insanlarin degistirdigi gibi kalir.
Cok guzel bir film gercekten..
filmi merak ettim ben de, senin de anneler günün kutlu olsun:)
Tatlı anne anneler günün kutlu olsun.Tanrı zaten sana Öykü gibi çok güzel bir armağan vermiş.
hımmm güzel bir filmmiş... bana bundan 3,5 yıl öncesini kedime kavuşmnadan önceki zamanlarımı hatırlattı geçen konuşmalar...
ben de o zamanlar sanırım dünyaya karşı direnemeyenlerdendim... Tanrı'ya şükür hepsi geçti, ve yine gelse yine geçecek değil mi? evet öyle sanırım...
bu arada birkaç saat önce yorum sayfan bağlantım yüzünden açılmadığı için yapamadığım kutlamayı da yapmak isterim...
kadın ve bir de çocuklu ise tek başına ayakları üzerinde durabilmek bizim ülkemizde "aman Tanrım" tadında karşılansa da gayet normal geliyor bana... ama tüm bu topluma rağmen anne olmayı ve kendi ayakların üzerinde durmayı becerebildiğin için anneler gününü kutlarım...
benden bu kadar biraz büyük mü konuştum ne? :)
sevgiler...
anneler günün kutlu olsun canim. cocuklarimizla ve torunlarimizla da kutlayacagimiz gunler gorelim ilerde, hep birlikte :)
Senin de, anneler günün kutlu olsun..
Daha nicelerini, yaşa güzel kızınla..
sevgiler.
Selam Fatoş
Unutulmus ama canım arkadaşım
Çok sorunlu zamanlardan geçiyordun en son hatırladığım umarım şimdi atlatmışsındır hepsini...
Nasıl oldugunu merak ettim ve merhaba demek istedim...
Bir de geçenlerde bir organizasyon kararı aldık bizler sınıf olarak... Aklımdan sen geçtin söylemek istiyorum...
Bizim okul ayın 23'ü cuma günü bitiyor ve 24'ü cumartesi günü Büyükada'ya piknik'e gideceğiz, sınıf olarak ve bir kaç hoca ile birlikte ...
Bilmem zamanın olur mu ama bana eşlik etmek istersen çok mutlu olurum..
kendine çok iyi bak lütfen
Merhaba Fatoş;
İsminle hitap etmek istiyorum, çünkü öyle yakından tanıyorum ki seni...Yaşadıklarını.... üzüntülerini mutluluklarını!..Biz Aslan burcu bu kadar dışarı yansıtmayız kendimizi aslında...Gurur biliyosun...Ama sen cesur bir kadınsın!..
Sen sevgi dolu, kızına örnek, güçlü bir kadınsın...Ve bence çok iyi bir annesin...yAŞAM BİZE SUNULMUŞ BİR HEDİYE ! sEVGİYLE KAL...SENİN VE ANNENİN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN...BİR GÜN KARŞILIKLI KAHVE İÇME DİLEĞİYLE...
anneler günün kutlu olsun Fatoş :)
anneler gününü kutlarım.Tanrının yarattığı en güzel
mucizedir bir bebek ve bu yüzden kadın kutsaldır bir ekmek gibi...su
gibi...sevgiler...
anneler günün kutlu olsun...
anneler günün kutlu olsun 7.oda kart süper
tüm anneler melektir,melekler günün kutlu olsun...
Merhaba Fatoş nasılsın?Yeni blog kurdum:heyatyolu.blogspot.com
Ziyaret edersen sevinirim.Galiba artık daha sık yazıcam!
orhan sana derki:
kadın sen de
güneşi sıkkkk
damlat suyu yüzüne
Very good work!
Good text and nice photos.
thank you
Fatoş belli hasta olduğun uğramdın.Geçmiş olsun bana uğrarsan sobeledim seni, fırsatın olursa yazarsın.
Senin şu tek cümlelik günlüğünü çok seviyorum.
ferhan.kara62@gmail.com
bu adres blogdada var.bekliyorum 1.oda yı.
kahvenin yanında pasta ikramı olacak herhalde 1.odada:))
sevgiler.
Yorum Gönder