21 Ekim 2007

güçlü bir yürek..


Cuma sabahı, sabahın köründe anlamsız bir ev kazası yaptığımdan ve bu sebeple fazla ayakta duramadığımdan dolayı, uzun zaman sonra koca bir haftasonunu evde kapı dışarı çıkmadan geçirdim.. bugün referanduma katılmak için 10 dakikalığına okula gitmek dışında tabii.. -hoş ne işe yaradıysa oyum.. yerlerde sürünüyordu en son baktığımda Hayır diyenler..-

Yine de ne çabuk geçti zaman.. evimi seviyorum.. evimde olmayı da..
Dün gece uzun zaman sonra film keyfi de yaptım kendime..

30 kasım da gösterime girecek ülkemizde..
a mighty heart..
gerçek bir olayı konu alan film, film tadında bir belgesel gibiydi bence..
hiçbir abartısı olmayan, duygu sömürüsüne yer vermeyen, hatta zaman zaman biraz fazla soğuk ve hatta filmden Angelina Jolie yi çıkartırsak gerçekten tam bir belgesel olabilecek nitelikteydi.. -gerçi kıvırcık saçları küçük kara gözleriyle pek alıştığımız Angelina ya benzemese de :)- bu arada ben Angelina nın oyunculuğunu ilk kez izliyorum.. ve bence çok başarılıydı.. özellikle kocasının ölüm haberini aldıktan sonraki bölümde gösterdiği performans.. etkilenmeyecek bir izleyici olmayacaktır..

Film gazeteci Daniel Pearl’ün Pakistan’da kaçırılıp öldürülüşünü anlatıyor. Kendisi gibi gazeteci olan ve o sırada 5 aylık hamile olan eşi Mariane in gözünden..
Mariane yaşadıklarını yazıp kitap haline getirmiş ve oğluna adamış kitabı da..
kitabın senaryolaştırılmasıyla da bu film ortaya çıkmış..
kitabını okumadığım için Koku daki gibi bir eleştiri yapamayacağım bu konuda :)
Hiçbir abartı öğesi ve özellikle eklenmiş tempo yükseltici sahne olmamasına rağmen film izleyiciyi asla koparmıyor kendinden..
çok fazla gerçekçi her şey..
kadının mantıklı ve soğukkanlı kalışı 1 aylık o süreç içerisinde takdire değer doğrusu.. gerek 5 aylık hamile oluşunu, gerek hala aşık olduğu kocasının teröristlerce kaçırılışı gerekse tüm bu yaşananların Pakistan gibi bir ülkede oluşu karşısında pek de kolay değil hani insanın soğukkanlı olabilmesi..

Yönetmen Michael Winterbottom un da izlediğim ilk filmi bu..
böylesine sömürüye açık bir konuyu, hiç sömürü yapmadan böylesine gerçekçi anlatımını çok sevdim..
diğer filmleri de alınıp izlenebilir..
kuşkusuz filmin olayların geçtiği ülkede yani Pakistanda çekilmiş olmasının da etkisi büyük..

Bu sabah kahvaltıda televizyondan duyduğum ilk haberle de sanki dün gece izlediğim film bitmemiş gibi bir hisle tüm günü neredeyse kayda değer hiç bir şey yapmadan geçirdim..
Terör her yerde aynı..

terör her yerde yıkıyor..
terör her yerde acı bırakıyor ardında..
Ne söylenebilir ki bunca ölümün ardından..

bir sürü yürek yanıyor..
biz ne diyebiliriz ki lanet okumak dışında..
ne..
ölümün ardından anlamlı hiçbir söz yok..
hiçbir söz…

(HARRY GREGSON-WILLIAMS - OPERATION DINNER OUT)

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Bu lanet terorun elimizden aldığı o gencecik cocukların
ardından soz yetmiyor dedigin gibi

teroroun basarmak istedigi ayrımcılık kin ve nefret dalga dalga her yerde sanki amacına ulasıyor gibi

Teror ve siddet nereden gelirse gelsin asagılık bir olgu
Hala insan kalabilen herkesin bası sag olsun demekten
baska bir soz gelmiyor icimden

evet bu gun Hala insan kalabilen herkesin bası sag olsun

Adsız dedi ki...

İnanmıyorum "a mighty heart" izledin mi sen...
Hani Angelina Jolie'nin oynadığı gazeteci Daniel Pearl’ün hayatının anlatıldığı filmi...
Yanlız bi yanlışın var film pakitanda çekilmedi Hindistanın batısındaki "Pune" kentinde çekildi...
Bende filmi değil ama kamera arkasını izlemiştim..
film hakında görüşünü yazmışsın ama sormak istediğim bişey var islami lider şeyh gilaniyi nasıl anlatmış (iyimi-kötümü-tarafsız mı ?? merak ettim...

Adsız dedi ki...

filmi izlemedim henuz ama izleyecem:))sonra sölerim elestirilerimi:)