23 Temmuz 2007
camların buğusu sinmez geceye..
hava öyle sıcak..
kelimelerin en sır bilmez saatinde..
ve hüznün bir ağzı öptüğü yeniyetme bir sevdada..
bütün yıldırımlar baştan ayarlanır..
-denir ki
ardından kusulacak hiç bir aşk
bir kadına yakışmaz-
seni vakitsiz terkediyorum sanma..
ya bitmeli bu an burada..
tutsağımsın ya da
sonuna dek yanımda..
(DOLORES O'RIORDAN - STAY WITH ME)
Etiketler: şiir
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
12 yorum:
DOLOREEEEESSSSS :)) Ya Sesine hastayım şu kadının sende bunu biliyorsun ya nispet yapıyorsun :P
Zaten Marylinn'ede gelemedim offf
sen olmasan ne yapardık biz:)
tşk ederim canım:)
sevgili 7.oda, yoktum ben bir süredir, bloguna gelince yine mest oldum yazdıklarından. fotoya bakan 30 demez asla (bu cümle yeşim salkımın albüm isminden esinlenerek soylenmiştir.) Pantolondan ben de alıcam.
foto,şiir,komp. hepsi güzel..ellerine sağlık..
çok güzel bir bunalım :) ... şaka bir yana ahşap merdiven süper durmuş..
Çok hoş bir kompozisyon olmuş...Eline sağlık
anlatilmak istenileni cok iyi anlatyor cok basarili
tebrikLer.
yeni yazılar bekliyoruz artık, kızına ve sana dair..
KILICIMI KININA SOKARKEN DÜŞÜNCEMDEN SİZİ ÇIKARTMAK GÜÇTE OLSA BU SİZİN BU BENİ HAK ETMEDİGİNDENDİR.BİLİYORUM BELKİ CANIMI YAKACAK PARMAK UÇLARIMDAN BİLE SAKINDIĞIM AŞKIM.ANCAK SİZ SESİNİZLE GİYİNMEDEN BENDE SUSKUNLUĞUMU ÇIKARTMAYACAĞIM ÜZERİMDEN...
anlatım çok güçlü..ifade ve merdivenler..süper kompozisyon....teksin..
DAGLARIN ARDI NAZLIDIR
Dağlarının, dağlarının ardı,
Nazlıdır.
Uçurum kıyısında incecik bir yol
Gider dolan-dolana,
Bir hastan vardır, umutsuz,
Belki ayşe, belki Elif
Endamı kuytuda başak,
Memesinin, memesinin altında,
Bir sancı,
Bir hayın bıçak...
Ölüm bu,
Fukara ölümü
Geldim, geliyorum demez.
Ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü,
Ya da seher, mahmurlukta,
Bakarsın, olmuş olacak.
Bir hastan vardı umutsuz,
Hayreti uykularda,
Hayreti soğuk sularda.
Gayrı, iki korku çiçeğidir gözleri,
İki mavi, kocaman korku çiçeği,
Açar, derin kuyularda...
Dağlarının, dağlarının ardı korkunçtur.
Hiç akıl edip de düşünen var mı?
Gün kimin hesabına tutar akşamı,
Rahmetinden kim demlenir bulutun,
Hayırlı evlat makina
Nasıl canavar kesilir.
Kurdun, karıncanın rızkını veren
Toprak nasıl ayartılır,
Yüz vermez topal öküze,
Ve almaz koynuna kara sabanı.
Sepetçioğlu'm bir kömür işçişidir,
Mavzer değil, kürek tutar Urfalı Nazif
Mal, haraç-mezattır,
Can, pazar-pazar.
Kırmızı, ak ve esmer,
Yumuşak ve sert buğdayları
Yaratan ellerin sahibidir bu,
Kör boğaz, nafaka uğruna,
Haldan düşmüş, tebdil gezer...
Dağlarının, dağlarının ardı,
Nasıl anlatsam...
Ağaçsız, kuşsuz, gölgesiz.
Çırılçıplak,
Vay kurban...
"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda."
Yiğitlik, sen cehennem olsan da bile
Fedayı kabul etmektir,
Cennet yapabilmek için seni,
Yoksul ve namuslu halka.
Bu'dur ol hikayet,
Ol kara sevda.
Seni sevmek,
Felsefedir, kusursuz.
İmandır, konkunç sabırlı.
İp'in, kurşun'un rağmına,
Yürür, pervasız ve güzel.
Sıradağları devirir,
Akan suları çevirir,
Alır yetimin hakkını,
Buyurur, kitabınca...
Gün ola, devran döne, umut yetişe,
Dağlarının, dağlarının ardında,
Değil öyle yoksulluklar, hasretler,
Bir tek başak bile dargın kalmayacaktır,
Bir tek zeytin dalı bile yalnız...
Sıkıysa yağmasın yağmur,
Sıkıysa uykudan uyanmasın dağ.
bu yürek, ne güne vurur...
Kaçar damarlarından karanlık,
Kaçar, bir daha dönemez,
Sunar koynunda yatandan,
Hem de mutlulukla sunar
Beynimizin ışığında yeraltı.
Her mevsim daha genç, daha verimli,
Sunar, pırıl-pırıl, sebil,
Ömrünün en güzel aşk hasadını,
Elimizin hünerinde yeryüzü.
Dolu sofra, gülen anne, gülen çocuklar,
Bir'e on, bir'e yüz'le akşama gebe
Şafakla doğan işgücü.
Yalanım yok, sözüm erkek sözüdür,
Olm kitapta böylece yazılıdır,
Ol sevda, böyledir çünkü...
esrarlı gözlere
ki cama düşer soluğunun rengi:
buğu
dışarda kendine küsmüş hayatlar
ki kör kalabalıklardır
aşk aralarından sessizce yürür
kelimeler
terk eder günü geldiğinde yazanını
sessiz dudaklar olur gece
Yorum Gönder