21 Temmuz 2007

gezgin 7.oda..


Sanırım bu sene leylekleri havada görmek değilmiş benim yaptığım, yakalamakmış :)
Tam gezginlere döndüm..
Erdekti, konserdi, fotoğraf gezileriydi falan derken, insanoğlu bir kuş misali bir gün o şehirde bir gün bu şehirde yaşıyorum resmen..
Bir sürü güzel değişik şeyler yaşıyorum..
Bir sürü değişik güzel şeyler gözlemliyorum..
Şaşırıyorum.. hayat ne kadar değişikmiş benim bildiğimden..
Ben on küsur yıldır bir evliliğin duvarlarının sağlamlığı ve tabiî ki sağlamlığı ölçüsünde kapalılığı sayesinde güvende ama bihaber yaşamışım sanki hayattan..
şimdilerde kesinlikle böyle düşünüyorum..
20 li yaşların tamamını evli tüketip, şimdi 30 undan sonra şaşkınlıkla dünyayı ve hayatı tanıyorum :)
bunun hem avantajı hem dezavantajı oluyor tabi..
avantajı: hayata 17 yaşındaki gibi çocukça, çocuk cesareti ile, beyni ve mantığıyla değil de damarlarındaki deli kan ile ve yüreğiyle ve olgunlaşmamış, oturmamış bir karakterle, ne istediğini bilmeden atılmıyorum.. yaşadığım onca şeylerden, yıllardan sonra içimdeki küçük fırlama kızı hiç öldürmemiş olsam da olgun, kararlı ve ne istediğini bilen biri olarak atılıyorum .. ve bu çok zevkli..
dezavantajı ise: bazen bu yaşta bazı acemilikler komik oluyor.. ben nasıl şaşırıp “wayy bee” diyorsam bazı şeylere, sanırım bazı kişiler de aynı şeyi benim için düşünüyordur :)
ama bu bile çok zevkli :)

yaşadıklarımdan gördüklerimden gezdiklerimden okuduklarımdan izlediklerimden.. yazmak istediğim bi dolu şey var.. ama yorgunluktan sanırım yazma tembeli oldum son zamanlarda :)
mesela sevgili Tuzluk un gönderdiği “Şeytan ve Genç Kadın” ı temmuz başındaki ilk Erdek turumda okudum.. ve beklemediğim kadar harika bi kitap çıktı.. yazmak istiyorum.. yazıp özendireyim siz de okuyun istiyorum :) sonra .. o kitap Paulo Coelho nun üçlemesinin son kitabıymış meğer.. hemen gidip ilk kitabını da aldım: Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım.. şu anda onu okuyorum. Arada sevgili KaraKızıl ın gönderdiği “Yanıtla Beni” nin içinden aynı adlı ilk öyküsünü okudum.. kafamda bi sürü şimşek çaktırdı.. yazmak istiyorum bu kitabı da :) Leyla’nın Evi ni de yazacaktım daha.. sonra yine sevgili Tuzluk un gönderdiği Smoke filmini izledim.. o nasıl bir filmdi yaaaa.. bikaç kere daha izleyip, üşenmeyip bir sürü de olsa sevdiğim replikleri not etmeliyim.. daha filmin başındaki dumanın ağırlığı ile ilgili öyküde koptum zaten ben.. yazmalıyım smoke u da.. sonra Barda filmini izlemek gafletinde bulundum bi de ben tek başıma !! yoruldum resmen filmi izlerken.. yoruldum.. gerildim.. kasıldım.. hala etkisindeyim.. duymuştum elbette bol kanlı bi şiddet filmine hazırdım ama işte "Türk filmi o kadar da iyi olmaz" diye açıp filmin sonunda dağıldım.. Sarsıcı ama müthiş bi film.. yazmalıyım..
sayı portrelerimde tek bir rakam kalmıştı hala daha onu da yazacağım.. dokuz..
gezilerimden komik anılarım bile oluyor benim artık.. daha sadağ kanyonu yürüyüşümüz ve kaya hamamına ulaşmamızı bile yazamadım.. yukarıdaki fotoğraf kanyon geçişi sırasında gruptakilerden biri tarafından çekilmiş. (Turuncu pantolonlu benim)
off off yazmak istediğim öyle çok şey var ama yetiremediğim zaman ve bu tempo yüzünden oluşan yorgunluğum da var :)
bursada olduğum akşamlarda da ya ben dışarıda oluyorum ya da evdeysem mutlaka bi arkadaşım gelmiş oluyor..
neyse.. gezgin 7.oda elbet yazmak istediklerini yazacaktır biliyorum ben..
şimdi güzel eğlenceli bir şarkı koyalım .. tam bir yaz şarkısı gibi bu.. sözlerinde ne diyor bilmiyorum, ilgilenmiyorum da ama bana şöyle hissettiriyor.. akşamüstü gün batımı zamanları.. bir deniz kasabasında iskelede arkadaşlarla bir partide elinde kadehle herkes yorgun ve mutlu.. hep birlikte kadehli eller havaya: kaaankueeesttt :)

(THE WHITE STRIPES - CONQUEST)

12 yorum:

Rıdvan Elitez dedi ki...

Neydi hani o? bi söz vardı...
Hayatı dolu dolu yaşamak...
işte tam olarak bu senin yaptığın sanırım... geç kalınmışta olsa hayatın bardağını taşıra taşıra dolduruyorsun desene... Bir Hayata bi çok kimsenin sığdıramayacağı kadar çok güzel anı sığdırabilmen dileği ve en kısa zaman da tekrar görüşebilmek ümidi ile...

sgürel dedi ki...

yazının üzerine birde fotoğrafı görüp te gıpta etmemek mümkünmü...
isteklerin doğrultusunda doya doya yaşamak buna denir bu yaşam tarzın hep daim olsun..

Adsız dedi ki...

hayatta geç kalınır mı herhangi bir şey için? sanmıyorum... en azından fazla değildir bu şeylerin sayısı. yaşamak, her yaşta yaşamak. yazdıklarını okurken gülümsemek. tadını çıkarmak.

Adsız dedi ki...

:)) Harika! Büyük bir zevkle okudum :))

Adsız dedi ki...

Çok hoş ve güzel sözlerle süslenmiş..Okurken keyf alıyor insan..Eline sağlık..

Adsız dedi ki...

heheh:)) kutlarim Fatos'cum,ben de buyuk zevkle okudum yazini. icimiz bir coskulu,bir heyecan dolu.yasamak lazim ,onu anladim bende:))

avuclarimda zaman dedi ki...

Günaydın;
Yazını okuduktan sonra insan ister istemez özeniyor.Ben bütün gün boğuşup durayım hafta sonraları da azıcık kendime geleyim diye uğraşıyorum.
En güzelini yapıyorsun,bu sadağ kanyonu nerede?
Üniversitedeyken bende yamaç paraşütü yapan,birçok klube üye olup hepsiyle bir yerleri gezen biriyidim ama gel gelelim seninde belirttiğin gibi evlilik,çocuk,iş hayatı derken artık o resimlerdeki ben miydim demeye başladım.Bu 20'li yaşları yarılamış olmakta kokutuyor beni..
Herşeyin en güzeli bulsun seni,bol bol gez benim yerime de..

Adsız dedi ki...

güzel bir fotoğraf ve okunası bir yazı çok hoş olmuş elinize sağlık

Adsız dedi ki...

Düşücen dikkat etttt :)
ben gelincede gezdir beni :)

Adsız dedi ki...

Öyle güzel anlatmışsın ki hayatında olanları ve onları seyrettiğin yeri :) Kendini çok iyi analiz edebiliyorsun, daha önce de dikkatimi çekmişti, ifade edişine hiç söz yok zaten :) Böyle mutlu ve güzel yaşamaya devam et, layıksın sen.

Adsız dedi ki...

"Ben on küsur yıldır bir evliliğin duvarlarının sağlamlığı ve tabiî ki sağlamlığı ölçüsünde kapalılığı sayesinde güvende ama bihaber yaşamışım sanki hayattan..
şimdilerde kesinlikle böyle düşünüyorum..
20 li yaşların tamamını evli tüketip, şimdi 30 undan sonra şaşkınlıkla dünyayı ve hayatı tanıyorum :) "

duygularima tercuman olmussun sanki...

ayrica cok korkunc gorunuyor burdan, umarim tehlikeli degildir..

Adsız dedi ki...

taaam benilik bir yer:-))

cok sevdim bu fotografi:-)))