19 Haziran 2006
CEHENNEMİME ÇOK GELDİM
6.
SAATİM YOKTU
Gölgelerden okuyorduk zamanı..
İkimiz, limanını yitirmiş bir yelkenli gibi kalmıştık..
Ellerin kıyısına çekildiğinde şehir azap ve katran oluyor, ışıklar sönüyordu parmaklarımda..
Cezasını bilen iki suçlu gibi kaçak ve balıklarını arayan denizler gibi derin bakıyorduk birbirimize..
Uzun yolculuklardan gelmiştim..
Yine uzun yolculuklara çıkmalıydım ama..
Bu rüzgar bu yelkenliyi götürür dedim..
Çıkmalıydık seninle lal taşlardan süzülen ışık ve büyünün yolculuğuna..
Zaten her ayrılık otogarda gongunu unutmuş bir saatin suskunluğuydu..
Sen giderdin, bana tayların ayaklarında dağılan düzlüklerden bir hüzün kalırdı..
Senin batında, batılı bir yüzle, kendime doğulu kalıyordum..
Yeryüzünde sular geldiği yere çekilip gittiğinde..
Öfkenin ve kılıcın kandan utandığı o gün..
Yani kemanın çalınacağı zaman..
Tanrımı bekler gibi seni bekleyeceğim dedim..
Duymadın.. yada bu sözcük kül tablasının tam yanında duruyordu, görmedin..
Yordun..
Görüntüsünü yitirdi cam..
Ayna düştü boşluğa..
Ben kollarımı gözlerinde yitirdim..
Lal bir taştan yansıyan ışık ve ses yayıldı içimdeki sokağa..
şehri gece örttü..
Sustum, ayrılıklara kaldım..
-Fadıl Öztürk-
(GORAN BREGOVIC - AN INNIS AIGH)
Etiketler: cehennemime çok geldim, şiir, tutku
0 yorum:
Yorum Gönder