26 Ocak 2013
Noir Desir - Ernestine
Lunaparklar beni çocukluğumdan beri dehşete düşüren yerler olmuştur. Çünkü gündüzü ve gecesi birbirine tamamen zıt yerlerdir lunaparklar.. Düşünün ki aynı yer hiç değişmeden sadece havanın kararması ve ışıkların sönmesiyle bütün anlamını değiştirir..
Gündüzleri tüm çocukların mutluluk kaynağı iken, geceleri korku gerilim filmlerinin mekanıdır lunaparklar..
Gündüz görüntüsü ile çocukların rüyalarını süslerken, gece görüntüsü ile büyüklerin kabuslarına konuk olur lunaparklar..
Gündüz neşeli kahkahalar yankılanırken her yerinde, gece ise sanki hep birinin nefesi ensenizde..
Gündüz çığlıklar dışarıya atılır heyecandan, gece çığlıklar içeriye atılır korkudan..
Hele bir de küçük gezici lunaparklara ne demeli.. Mahallemizde bir boş alana kurulmuş birkaç aylığına.. Eski makineleri ve geceleri hiç olmayan ışıklarıyla.. Sirkindeki tuhaf görünüşlü, değişik kıyafetli ve ürkütücü makyajlı çalışanlarıyla.. Ve hatta palyaçolarıyla..
Çocukların en sevdiği en neşeli yerlerinden biri ola Atlı Karınca bile ışıkları söndüğünde, müziği sustuğunda girmiyor mu anlattığım atmosfere?
Evet dehşet veren yerlerdir lunaparklar daima..
Çünkü hem neşeyi hem hüznü hem tekinsizliği hem heyecanı hem ürpertiyi barındırır her yerinde..
Bursa Fotoğraf İmece Topluluğu'nun "Griye Veda Renklere Merhaba" Projesinin 37. etap sergisi Bursa Alara İlköğretim Okulunda 10 Ocak 2013 Perşembe günü, saat 11:00'da yapılan törende gerçekleştirildi. Daha nice okulların renklenmesi adına, nice projelere..
Etiketler: sergilenen fotoğraflarım
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
Guzelmis lunapark! Cok yalniz ayni bizim gibi! diyerek dramatik bir yorum yapayim :)
Tumblr’a koyacağım izninle?
Murat; neşenin ardında saklı hüzün gibi geceleri lunaparklar..
Yossi, elbette :)
Muhtesrm bir foto
Teşekkür ederim Fatih, benim de çok sevdiğim fotoğraflarımdan biri.
Yorum Gönder