14 Eylül 2007
PURESSENCE - MAKE TIME
Yaz bitmiş.. sabahları üşüyorum artık.. ürpermeyi de özlemişim.. hem bu yaz öylesine sıcaktı ki.. hem de öylesine uzun.. aslında uzun değildi.. ama ben dolu dolu iki ay geçirdim.. hayatımın en çok denize girmeli yazıydı :) insan huzurlu ve mutluysa yaşama coşkusu oluyormuş içinde.. eskiden de süre olarak aynı sayıda denizde olurdum.. temmuz ağustos her haftasonu.. ama bazen kumsaldan denize adım atmazdım.. benim gibi denizi seven bir kadın için pek normal değil.. oysa bu sene.. denize de tuza da bol bol doydum :)
Şimdi sonbahar zamanı.. sıcakla ürpertinin içiçe geçtiği günler.. henüz yapraklar sararmadı ama.. bekliyorum.. artık her mevsim güzel geliyor bana :)
15 yaşımdan beri giderim Erdek Ocaklar a.. eskiden tüm yazım orda geçerdi.. şimdilerde tüm haftasonlarım.. malum haftaiçi çalışıp para kazanmalı :) ilk 10 yıl kadar köyün girişinde tepedeki evlerin birinde kalırdık.. son 5 yıldır köye indik artık.. serin ve rahat ve güzel bir evimiz ve çok iyi evsahiplerimiz var.. evsahibimiz bana dedi ki bu yaz: Fatoş sen kahkaha atıyormuşsun meğer !!!
Konuşma aynen şöyleydi, çantamı almış pazar akşamı Bursaya dönmek üzere garaja giderken:
- otobüsle gidiyorsun dimi artık?
- evet..
- lüks araba rahatlığı bitti desene.. (muzur bir gülümseme)
- evet (muzur bir gülümseme)
- ama olsun önemli olan huzurlu bi yolculuk neyle gittiğinin bi önemi yok..
- aynen dediğin gibi.. ben otobüs yolculuklarını da seviyorum hem.. artık gerginlik yok hayatımda..
- kız fatoş, geçen akşam söyleyecektim ama annen kızar belki diye söyleyemedim yanında. Boşanmak sana yaramış.. Sen kahkaha atıyormuşsun ?!?!?!?!?
- nassı yaniii, ne var bunda..??
- ben yıllardır seni böyle kahkaha atarken görmemiştim de..
düşündüm sonra.. haklı aslında kadın.. o hayatımın son 5 yazına tanık oldu.. ve zaten son 4 yılım mutsuzlukların içinde geçmişti.. gerçekten kahkaha atmıyor muymuşum yahu ben hiç ..?!?!
yine de hayret.. çünkü ben çok gülerim sanırdım kendimi..
ama gülüş var gülüş var.. sanırım o farkı hissedenlerden..
bunu düşünürken aklıma sevgili Ali Hadi Gözütok un Her Aşk Bir Masal adlı kitabında yıllar önce bana hitaben yazdığı şiir geldi..
Geceye Övgü idi şiirin adı..
ama şiirden ziyade bana hitap şekli aklıma geldi: "GÜLÜŞÜNDE ÖYKÜLER BESLENEN FATOŞA.."
gülüşümde ne çok öykü saklı hakikaten de..
çeşit çeşit gülüş.. çeşit çeşit öykü..
aklıma gelmişken bu şiiri de sizinle paylaşmak istiyorum..
GECEYE ÖVGÜ
“gülüşünde öyküler beslenen Fatoş’a”gecenin kokusunu
kanatlarında taşıdıkça
ruhunu arındırır yarasalar
büyücüler
nefesindeki düğümle bağlar
saçlarını kızların
şairler
insanın kıblesinden çalar da yakut bahçesini
yalnızlık yeşerir ağaçlarda
kurşunlar dökelim ırmaklara
balıklara nazar değmesin
temizlesin kalbimiz
güller ekelim geceye
dans ederek
yalnızlıktan
korkmasın
yapraklar
şiirlere
su taşıyor nasıl olsa topraktan
secdeye varmış akasyalar..
şimdi şiiri yazabilmek için kitabı elime aldım da.. uzun zamandır okmuyordum bu çok sevdiğim şairi.. kitabı imzalatmışım doğal olarak.. şöyle yazmış bana:
“tanrı seni ve sizi masalsız bırakmasın diyeceğim ama..
Ya tanrının da masalı yoksa !
Fatoş, yüreğinde taşıdığının ne olduğunu sen biliyorsun, dilerim sevgi ve aşk hiç eksilmez hayatından..
Sevgiyle..
02.02.2004
Capella / Bursa”
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
17 yorum:
Şerefe. :)
Yüzünden o tatlı gülümseme hiç eksilmesin...
Sen hep şen kahkahalar at benim güzel arkadaşım :)
ya gozundeki isilti?!..
,-)
Kubilay
gülüşün daim olsun:)
yuzunden gulumsemen eksik olmasin :-)
ne guzel bir siir....
Çok güzel gülüş, içi gülen yeşil gözler ve inci gibi dişler. Güzel fotoğraf :))
Öykü mü çekti?
not : "kanatabilirsin ömrümü"'nde yok bu şiir?
gözler parıl parıl !!! çok zarif bir kare olmuş !!! tebrikler !!!
harkulade...
içimde bir şeylerin kıpırdamasını sağlayan fotoğrafları seviyorum..tıpkı bu fotoğrafta olduğu gibi..
güzel bir gülümseme, güzel bir yüz..ruhun aynası dedikleri an bu olsa gerek belkide kim bilir!!!
Zümrüt gözlü arkadaşım, ne zaman geliyorsun Istanbul'a? Bekliyorum bak! :)
çok güzel
7 ay sonra görüşmek dileğiyle
sevgiler
gülüşünde öyküler sesinde masallar beslenen arkadaşım... sana o kadar yakışıyor ki gülmek, ardından sokaklar yürümeye başlıyor üzerinde bir çocuk (ki tıpkı annaesi) koşuyor. Hayata ve gülmeye ve mutlu olmaya. Ama sokaklar çok sahiplenilmiş... seni hiç bir şey kısıtlayamasın ömrünce
ilk kez okudum, çok tekrar ettim..
bir tablo gibisin canim!
çok güzel ve berrak bir yüz...
gecenin gündüzü...
içten gül hep...
yorulmadan gulmek icin, caba harcamadan..
kolay gelsin yüzüne gülümseme..
üşümeden ...
dark..was here..:)
Az önce öğrendim ki.. Ali Hadi Gözütok haftasonu vefat etmiş. Uzun süredir kanser tedavisi görüyordu. Onu daima çok sevdiğim şiirleriyle ve içten gülümsemesiyle hatırlayacağım..
Yorum Gönder