30 Kasım 2007

Görmeyi Öğreniyorum



AŞK


Sana söylemiş miydim ??
Görmeyi öğreniyorum !!
Evet, yeni başladım..
Henüz pek iyi değil..
Ama elimden geleni yapmaya devam edeceğim..

16 yorum:

Adsız dedi ki...

çocuklar ağlar dünyanın yanlışlarına
Büyükler göremez...
ruhuna huzur verecek uyku belki de gör(e)memekte:)

Adsız dedi ki...

doğup gözlerimizi açtığımız andan ruhumuzu teslim edeceğimiz ana kadar görmeyi öğreniyoruz

güzel konu, güzel mesaj
yüreğine sağlık

Adsız dedi ki...

Bu çok güzel Fatoş..

çok sevdiğim bir laf = "göz var, bakar; göz var, görür!"

ve bence sen; var olan, ancak unuttuğun görme yetini geri kazanıyorsun.

Adsız dedi ki...

Aslında hepimizin görmesi gereken şey, bunumuzun dibinde, ama biz sadece görmek istediğimiz şeyi, görmek istediğimiz şekilde görmek istiyoruz. Aslında dediğin gibi, biz bakıyoruz, görmekten aciz...

yusufyusuf dedi ki...

Güzel yazılar...

Adsız dedi ki...

yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var diye başlar şiir.Yaşam devam ettikçe hepimiz düşlerimizi korumayı ve umuda tutunmayı tekrar tekrar öğrenmeliyiz zaten...görmeyide...

Adsız dedi ki...

Konuyla ne kadar bağdaştırırsınız ama hoşuma gittiği için paylaşmak istedim :
Herkesin haksız bir şekilde kullandığı bir ifadedir 'Angut'.
Biri laftan anlamayınca, boş boş bakınca ya da aptallık edince hemen 'Angut musun?' der günümüzün insanı.
Angut'un aslında bir kuş olduğunu bilmeyen bir sürü insan var ülkemizde.
Özelliği nedir bilir misiniz?
Angut kuşunun eşi öldüğü zaman, yanına o anda başka bir yırtıcı hayvan veya bir insan gelse dahi gözlerini bir dakika bile eşinin ölüsünün üstünden ayırmadan, kendisi de ölene kadar onun başucunda bekler.
İşte bu canlının yaptığı en büyük 'Angut'luk budur. Ayrıca bu olay bütün Angut kuşları için geçerlidir, arada bir görülen bir şey değildir. Dişi olsun erkek olsun bütün Angut kuşlarının
Çok ürkek bir hayvan olmasına rağmen eşinin ölüsünün başında bekleyen Angut kuşuna elinizi uzatsanız dahi oradan kaçmaz.
Hani derler ya 'Angut gibi bakmasana' diye...

Keşke herkes Angut gibi bakabilse değer verdiklerine.
Bundan sonra bazılarına 'Angut' demeden önce bir kere daha düşünün.
Bir "Angut" bile olamayan o kadar çok insan var ki artık günümüzde...

es dedi ki...

sevgili yedinci oda, yine tuylerimi diken diken ettin...
Ne guzel soylemissin.
madem herkes guzel birseyler yazmıs ben de soyle soyleyecegim:

"dünyanın tüm güzellikleri sadece görenlere verilir"

opuyorum..

gülçin dedi ki...

nerelerdesin? biraz da bizi gör :))

sevgiler

Adsız dedi ki...

gözler
sıkıcı bir yol içimden geçen
felç ediyor
şimdi
içimde bir ateş var
yakan bir ateş
kontrol dışı
yanacağım bu şehirde...

Adsız dedi ki...

yağmurlar yağsa da yüreğime
tek bir damlası yeter alevlenen ruhuma.

Adsız dedi ki...

Ask balıgı urfada avlamaktır ,
balıklı gölde ,
yasak oldugu icin guzeldir.....

satagut dedi ki...

bilirim, sessiz olursam eğer çakıl taşı gibi..
duymazsın sen beni..
ve saklansam nehir yataklarında, deniz kıyısında..
yok, yok
sen görmeyeceksin tamam da, gözlerin aklımda..

UfukCRY dedi ki...

Asıl görülmesi gerekenler için yaşımız ufak hala

Tüm olanlar biz uykuya daldığımızda oluyor

nox dedi ki...

görmek için
insanın elinden ne gelebilir?

görmenin teorisi:
1)tek oda...tek kır..tek gök...tek sokak..tek sen olacaksın..
2)öncesinde zift gecede gözlerini bir band ile örtüp sımsıkı kapayacaksın
3)daha öncesinde zihni bedeni duyguları sorunları iyice yorup düş'e dalacaksın...binlerce kilometre yürüyüp bir kendinle konuşacak,bnilerce yaprak yeşerirken bir tek sen sararacaksın
4)çok daha öncesi kusacaksın, şimşeklerin fırtınaların şarkıların çığlıkların hüzünlerin acıların olacak...
5)arada bir yerde hiçbirşey hiçbir anlama gelmeyecek,amaç hayat değerler mutluluk hüzün , hiç ama hiçbiri ne seni yıkacak ne sen onları...
6)teoriler gelişecek,kılıflar;herbiri görme adına,anlmaa algılama uyanma,bir nevi ayılma ama başka birşey..
7)görmenin teorisi olmadığını göreceksin,elinden değil yüreğinden geleni yaptıkça gördüğünü anlayacaksın.
8)elbet bir iki görmek insanın yeniden yine körelmesini,kaybolmasını,sığlaşmasını önlemez...yine kaybolunur,yine yürünür,yine konuşulur,yine teoriler,yine kapıların kilitlenmesi...
9)olsun,alışır kişi..biraz denge yitimidir..kim tam dengededir ki denilir..sonra çiçekleri ağaçlarında,çocukları parklarda,kedileri köpekleri yanıbaşında,bulutları gökyüzünde,tüm telaşeyi geride bulursun..güneş bazı ılık,bazı hava karlı,ama mevsimleri görmeyi açılmayı tarifsiz neşeleri huzurlu hüzünleri ,arı apayrı an'ları öte'yi an an fark eder,yaşar kişi..
10)görmenin teorisi yoktur,elinden değil ben'inden gelendir

ben'in beynin yüreğin açık olsun derim tanıdık tanımadık canlara,görmek hoştur,hoşçakal

nox dedi ki...

Ben nice depremler gördüm
Kolay kolay yıkılmam
Her defasında kaybetsem
Yine de hiç üzülmem
Aslında bu kadar da kırılgan değildim
Kendi yarattığım düşmanlara yenildim
Bir kayboldum sonra tekrar belirdim
Masallardaki gibi
Bir varmışım, bir yokmuşum
Sen bana imkanlar sundun
Ben bunu kabul edemem
Şimdiye kadar yalnızdım
Öyle pat diye değiştiremem
Aslında bu kadar da kırılgan değildim
Kendi yarattığım düşmanlara yenildim
Bir kayboldum sonra tekrar belirdim
Masallardaki gibi
Bir varmışım, bir yokmuşum
Korkarsam sakince ıslık çalarım
Ben susmam sende susmaki korkmayalım
malesef az sonra gitmem lazım
Huyum böyle aynı yerde hiç kalmamışım
Bir varmışım bir yokmuşum
*
Sertap erener-rengarenk albümünden